Geçen yıl yapıp, denediğim Kinoalı, Balkabaklı Kurabiye tarifim arşivimde beklerken ancak şimdi sırası geldi. Balkabağı mevsimi bitmeden deneyin derim. ( Hangi aylar derseniz şöyle: ''Ekim ayında görülür, yeni yıla doğru kullanımı artar, bahar aylarına kadar tüketilir..'' diyor
➡KAYNAK:http://www.milliyet.com.tr/mevsimin-getirdikleri-pembenar-detay-genelsaglik-1350242) Allahtan Pinterest'te yayınlamışım. Orada paylaşınca tarih v.s. değiştirilemediğinden geçen sene yaptığımın kanıtı olarak durmaktaydı. Tıklayın, görün. Ben bu ''kinoa'' ile birçok deneme yaptığımda daha bu kadar yaygınlaşmamıştı. Her denemeden sonra bazılarını sosyal medyada paylaştım. Bir baktım ben paylaşınca hoop tarifi kaynak belirtmeden sanki kendi bulup, denemiş gibi yapan içerik ve tarif araklayıcı, kopyacılar etrafta cirit atıyor. Birde bunlar sözüm ona blogger olacaklar. Hiç emeğe saygı YOK ❗ Madem bu işi yapıyorsunuz etik bir şekilde icra edin. Burada defalarca yazmaktan artık ben usandım, yoruldum fakat onlar hiç bu yüzsüzlüğe yorulmadılar. Artık söyleyecek söz kalmadı desem yeridir. İnsanda biraz olsun yaptığı işe saygı olur. Meslek olarak gördüğünüz bloggerlığında bi' ahlakı, onuru olmalı. Her meslekte bu tarz insanlar maalesef mevcut.
Ben kendi denediğim bana ait olanları ve benim görüpte denediğim, takipte olduğum kişilerin tariflerini açık açık belirtiyorum. Bundan hiç gocunmuyorum. Fakat benden daha tecrübeli veya daha yeni başlamış olanlar aaa.. bi' bakıyorum tarifime yakın bi'şeyler yapıp, benzetmeye çalışmış. İşte o zaman inanılmaz sinirlenip, isyan etmem bundan. Hadi bu terbiyesizliği bana yaptınız. Nasıl olsa fazla bilen, duyan olmaz diye düşünüp kafanızda bin türlü tilkiyle dolaşıyorsunuz. Bunlara ne denir siz düşünün. Ben o kişileri Allah'a havale ettim. AYIP gerçekten ÇOK AYIP... Tabii bu duygunuz içinizde kaldıysa...
Birde kendini ünlü, tanınır olarak addeden bloggerlar var. Maalesef bunların bayağı hatırı sayılır derecede takipçileri sosyal medyada mevcut. İnsanlar bunları takip ederken hiç dikkat ediyorlar mı bilmiyorum; '' yapmış oldukları lezzetler, tarifler çoğunlukla yabancı sitelerden, Pinterest ve Instagram'dan '' Bunu birçok kez herkesi katmasamda defalarca gözlemledim. Kaynağı belirtenlere hiç sözüm yok. Ama kaynak belirtmeden o lezzetlerin reçetelerini kolaylıkla sahiplenerek sanki kendi bulup, yapmışcasına izleyicisine o izlenimi aktaran bir nevi onları kandıran bloggerlar olduğunu görmek başlarda beni çok şaşırtmıştı. Bazılarına bu tarif şuradan diye yazdığımda ya hiç cevap vermediler veya tutum değiştirdiler. Onlardan hemen uzaklaştım. Çoğunu bilmeden takip etmişim. Artık onların gerçek yüzlerini gördükçe hiç şaşmıyorum. İçimden ben bunu mu takip etmişim diye düşündüm., üzüldüm. Hoyratça, acımadan(hunharca) eseri, fikri çalan insanlar beni kendinden uzaklaştırdı, irite etti. İşte bu konuları, bu hassas olduğum sebepten ötürü dile getirdim. Şimdi bu bahsettiklerim onların hiç hoşuna gitmeyecek arkamdan konuşup kulaklarımı çınlatacaklar. Yine sol kulağım yanacak. Aman benden uzak olsunlar.. konuşursa konuşsunlar... ben doğru bulduğum fikirlerimi yansıttım. Oturup onlar yaptıklarını bi' düşünsünler... Her alanda bu tarz insanlar bulunmakta. Umarım bunların zaman içerisinde değerlerini kaybedip, gittiğini göreceğiz. Onca şeyden sonra şimdi size tarifi aktarayım da keyfimiz yerine gelsin, ağzımız tatlansın ! 😊 Bu kurabiye bildiğiniz sert kurabiyelerden değil. Dışı biraz sert içi yumuşak kıvamlı. Geçen kış denediğimde çayla, kahveyle, soğuk günlerde ıhlamur veya bol tarçınlı sıcak sahleple inanılmaz güzel olan kendisini sıcak içeceklere yakıştırdığım bi' kurabiye denemesi olmuştu. İçinde balkabağı bu yumuşaklığı veren ana madde. Kinoalı kurabiye hatırlarsınız daha önce yaptığım cheesecake denemesinde ortaya çıktı.
- 4,5 su bardağı tambuğday unu,
- 5 yemek kaşığı yulaf ezmesi,
- 1 su bardağı haşlanmış kinoa,
- 1 su bardağı balkabağı püresi,
- 150 gr. tereyağ,
- 1 çorba kaşığı yoğurt,
- 1 paket kabartma tozu,
- 1 çay kaşığı karbonat,
- 1 tatlı kaşığı sirke,
- 1 çorba kaşığı ketentohumu,
- 6 yemek kaşığı toz şeker,
- 1 su bardağından 1 parmak eksik dövülmüş ceviz içi,
- 3 yemek kaşığı sıvıyağ,
- 1 çimdik tuz,
- 1 tatlı kaşığı tarçın,
- 1 çorba kaşığı dolusu mahlep,
- 1 tam yumurta,
- 1 yumurtanın beyazı hamura, sarısıda kurabiyelerin üzerine sürmek için ayrılacak,
- 1/2 su bardağı hindistancevizi rendesi,
- kurabiyelerin üzerine yarım ceviz ve biraz haşhaş koyacağız.
Her zaman olduğu gibi unumuzu eliyor derin bir kaba alıyoruz. Unun ortasını çukur yapıp içine kabartma tozu, karbonat, mahlep, tarçın, tuz, ketentohumu, şeker, ceviz içi, hindistancevizi rendesi, haşlanmış kinoa, balkabağı püresi, tereyağ, sıvıyağ, yoğurt, sirke, tam bir yumurta ve yumurtanın beyazını koyup, karıştırarak, yoğuruyoruz. Yumurtanın sarısı kurabiyelerin üzerine sürülecek onu kenara ayırın. Tepsiye yağlı kağıt koyup hamurunuzdan istediğiniz büyüklükte parçalar koparıp elinizle şekil verin hafifçe üzerine bastırın. Çırptığınız yumurta sarısını fırçayla üzerlerine sürün. Yarım ceviz parçasını fazla ezmeden kurabiyenin ortasına bastırarak yerleştirin. Bazılarının üzerine haşhaş, hindistancevizi rendesi serpin. Ya da şeker sepeleyin. Bu tamamen sizin nasıl yapmak istediğinizle alakalı. Hepsini tamamlayınca önceden ısıtılmış 190 derecelik fırında yaklaşık 30-35 dakika pişirin. Rengi değiştiğinde pişmiş olacaklar. Hemen fırından alın, soğusunlar...
Havaların bu dengesiz olduğu zamanlarda bu kurabiye çayınızla, kahvenizle tüketebileceğiniz bi' kinoalı lezzet denemesi oldu... Umarım sizde dener, beğenirsiniz...
Şimdiden kolay gelsin ...
Afiyetler olsun ... ☺
Diğer ''Kinoalı Tariflerim'e'' ulaşmak içinTIKLAYINIZ 👈 👉 TIK TIK TIK 👈
Diğer tariflerime ulaşmak için arama bölümünü veya *ARŞİVİMİ* kullanın !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder