Benim Lezzet Dünyama Hoşgeldiniz

Benim Lezzet Dünyama Hoşgeldiniz
Sevinç'in Lezzet Defterine Hoşgeldiniz !

Sevinç'in Lezzet Defterine hoşgeldiniz!

Yeni Lezzetlerde buluşmak dileğiyle!...

28 Şubat 2015 Cumartesi

Zencefilli, Pekmezli Et !

Ben hayatta renk sevenlerdenim ! Öyle ki renksiz objeler, kıyafetler, aksesuarlar, ev eşyaları, dekorasyon v.s. hiç hoşuma gitmez !!! Yemeklerde de renk çok severim. İnsanın gözü, gönlü açılıyor ! Cıvıl cıvıl görüntü doğrusu hem içimi hem de iştahımı kabartıyor ! ☺ Bir önceki geçen tarifimde zaten fazlasıyla renk cümbüşü dikkatinizi çekmiştir. Uzmanlar renk renk sebze ve meyveyi kullanmamızı renkli ve çok çeşitli beslenmemizi öğütlerken sanki bana anlatıyorlarmış hissine kapılmıyor değilim ! Tam benim kafa ! ☺ ''Şapka Şeklinde Patatesli+Pancarlı Salata'' tarifimi hatırlarsanız işte o salatanın yanına bu eti yaptım. Yanına koca bi' kase yoğurt ile harika oldu. aaa tabii bolbol tere otu ve nar taneleri ile servis yaptımki off offf enfesss ! Etimi eşim seçti. Bloğumda çok önceden yayınladığım ''Zencefilli Soğan Yahnisi'' tarifim vardı. İşte bu sos ona yakın ! Marine ederken ben biraz daha sadeleştirdim. Bu şekilde de güzel oldu ! İsteyen o sosuda yapabilir.
Etleri zencefil+pekmez yada zencefil+bal ile marine etmeyi sanıyorum 3-4 yıldır kullanmaya başladım. Daha önceleri bahsettiğim gibi et ile pek aram yoktur. Ben sebze sevenlerdenim. Artık eşim sayesinde birde kansızlık sebebiyle et yemeğe başladım. Öyle ki Kurban Bayramlarında asla bana et yedirtemezler ! Zamanla insan mecbur kalınca kendini değiştirmek zorunda kalıyor. Nasılki ben fazla et yemezken eşimde sebze yemiyordu. Zaten erkeklerimiz etçi. Et olmayınca sanki doymayacaklar. Şimdi o da benim sayemde sebze yiyor. Yıllar içinde birbirimizi böle etkileşimimiz oldu diyelim. Şükürler olsun ki evimizde eskisi gibi yemek seçme durumları söz konusu değil. Sadece ara ara bazı besinler tüketilirken anlaşmazlıklar oluyor. Bende hemen ona fayda ve zararlar konusunda bildiklerimi aktarınca anlaşmaya başlıyoruz. Çorbalara karşı halen direnç göstermekte. Benim de sakatat türlerine karşı içimin almama durumu söz konusu ! Bu küçüklüğümden beri gelen bi' durum. Mesela işkembe çorbası, kelle, paça, ciğer v.s. bu tür yiyeceklere karşı tahammülsüzlük var. Hiç sevmem. Kolay kolay yiyebileceğimi de pek zannetmiyorum, sevmediğimden aramamda söz konusu bile değil ! Ama bu et türünü artık yavaş yavaş yemeye başladım. Marineyi bi' gece önceden yapınca etin lezzeti hakikaten güzelleşiyor.
Zencefil bilindiği üzere çok faydalı. Daha önceleri etle birlikte düşünemezken tv'de bi' sağlık programında marine edilebileceğini duyunca bende denedim. İyiki de denemişim. Tadı ve etin yumuşacık olması benim hoşuma gitti. Faydalarını öğrenmek için ''ZENCEFİL'' üzerine gelip tıklayın. Sizde okuyup, öğrenince eminim vazgeçilmeziniz olacaktır ! ☺ Asya, Arap ve Hint mutfakları olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde yemeklere tat katmak için kullanılan şifalı bitkilerinde başında zencefil geliyor ! Hem lezzet hemde sağlık için mutfağınızın baş köşesinde yerini alması dileğiyle artık tarifime geçiyorum. Zaten çok kolay, fazla malzeme de yok ! ☺
MALZEMELER :

  • 500 gr. dana antrikot,
  • 1/2 çay bardağı zeytinyağı,
  • 1 yemek kaşığı pekmez,
  • 1 çay kaşığı tepeleme toz zencefil,
  • 1 tatlı kaşığı elma sirkesi,
  • 1 tatlı kaşığı kekik,
  • 1 çay kaşığı kimyon, 
  • 1 çay kaşığı karabiber,
  • Tuz (oran vermiyorum çünkü herkes istediği kadar kullanabilsin diye)

YAPILIŞI :
Zeytinyağı, zencefil, pekmez, sirke, kekik, kimyon, karabiber ve tuz bir kapta karıştırılır. İçine kasabınıza ince uzun parmak şeklinde doğrattığınız etler konur iyice harmanlanır. Buzdolabına ister geceden kapalı bir kapta koyun ister en az 2-3 saat bekletip marine edin. Sonra çıkarıp kızgın yağda iyice soteleyin. Etiniz mühürlenmiş olur. Suyunu saldırmadan hızlı hızlı kavurun. Sonra üzerine etlerin üstünü bir parmak geçecek kadar sıcak su ilave edin. Kapak kapalı olarak pişirin. Pişip pişmediğini bir çatal yardımıyla anlayabilirsiniz. Çatal ete rahat şekilde giriyorsa tamamdır. İsteyen acı da koyabilir. İşte bu kadar kolay. Baharat ilavesi yapabilir, tuzunu da kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Ben üzerine pişince kekik serptim. Tabağa ''Şapka Şeklinde Patatesli+Pancarlı Salata'' , tere otu ve nar koyarak etimi servis yaptım ! ☺Afiyetler olsun !
Yemeğimin yanında görüldüğü üzere şahane bir tartım da vardı. Onu da yemek sonrası tatlı olarak bol köpüklü türk kahvesi♥  ile sundum. ohhh kahve bahane sevdiğinle sohbet şahane, deymeyin keyfimize oldu ! ehhh ben daha ne isterim canımızın sağlığı olsun, kalın sevgiyle, sağlıcakla... sevdiklerinizle bol sohbetli, keyifli sofralarınız olması dileğiyle !!..  ♥ 

26 Şubat 2015 Perşembe

Şapka Şeklinde Patatesli+Pancarlı Salata !

Çok kısa bi' aradan sonra bloğuma bu güzel salata ile dönüş yapmak beni oldukça heyecanlandırdı ! ☺ Bu salata hem çok sağlıklı, hem de görüntü itibarıyla sofralara çok yakışan lezzetli mi lezzetli bi' görsel şölen niteliğinde ! Ben görünce bayıldım. ♥ Neredeyse 2,5 aydır aklımda fakat bi' türlü denemeye fırsat bulamadım. İşte şimdi sizlere yapıp, yayınlıyorum. Umarım sizde benim gibi heyecanlanır ve beğenirsiniz ! *Kendisini ♥Pinterest'te♥ gördüm. Farklı görüntüsü hemen dikkatimi çekti.☺ Tabiiki kendime göre sunumu biraz farklı oldu. İster bu şekilde ister orjinal olan haliyle inanın çok çok güzel, nefis bi' salata ! Şu görüntü bile insanın iştahını açıyor. Şık salata sunumu yapmak isteyenler acilen bunu denemeli ! Tarifi yapan hanımefendi salatayı patates püresi ile denemişler. Ben birebir aynısını yapmadım kendime göre malzeme değişikliği ile bunu oluşturdum. İsteyen sadece patates ile yapıp kendi damak lezzetini, el marifetini kullanarak yapabilir. Ben içine pancar da kullandım. Doğrusu pancarla aram pek olmasada bu salata ile daha çok sevdim. Daha önce pancar çorbası ve küçük pancarlı muffin denemelerim olmuştu. Pancar çorbasını şifa niyetine içsemde eşime bi' türlü sevdiremedim. Muffinleri yedi fakat çorbaya gelince içmek istemedi. Bende o günden beri pancarla ilişkimi kopardım. Taaa ki sağlıkla ilgili bi' yazıyı okuyuncaya kadar. Hemen onu nasıl mutfağa sokarım ki sevilsin daha fazla tüketilsin diye araştırmalara başladım. Kafamda fikirler uçmaya başladı. Neredeyse 2-3 haftadır bu salatayı yapmaya niyetlendim. Ama bi' türlü olmadı. Bugün nihayet denedim. Ve eşim hem görüntüye hem lezzetine öyle bayıldıki bana puan bile verdi. Puanım 10 üstü 10'muş !!!.. ☺ Hadi bakalım artık ben bu mutlulukla neler yaparım neler !
Baksanıza nasılda güzel ! İnsan yapınca servis yaparken bozmaya kıyamıyor ! Ama biz neredeyse bu sağlık fışkıran şapkanın yarısını yemişiz ! Tadı da inanın çok nefis, şiddetle tavsiye olunur.
MALZEMELER :

  • Patatesin büyüklüğüne göre değişir ben orta boy 6 adet patates kullandım.
  • 2 adet orta boy pancar,
  • 2 adet kırmızı köz biber ( yoksa kavanozlarda yağlı,sirkeli közlenmiş biberler var onlardan kullanabilirsiniz. ),
  • 1 yemek kaşığı dolusu haşlanmış mısır,
  • 7-8 adet kornişon turşu,
  • 5-6 dal frenk maydanozu,
  • Tuz, sumak,
  • 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı,
  • 2 yemek kaşığı ayıklanmış nar taneleri,
  • yarım limonsuyu,
  • *orjinal tarifte dereotuda kullanılmış fakat ben fenk maydanozunu yakıştırdım, siz dereotu kullanabilirsiniz !

_▄▄_ 
(●◡●)

╚═☞   YAPILIŞI :
İlk önce patates ve pancarları ayrı ayrı haşlayın. Kornişon turşuları küçük küçük doğrayın. Frenk maydanozları yıkayıp, süzdürün. Onlar zaten minik minik. Dallarından koparıp süslemek için bi' kenara alın. Narları ayıklayın. Bir kaseye limonun suyunu sıkın. Tuzu ve sumağı ekleyin. İsteyen karabiber, acı pulbiberde koyabilir. Zeytinyağını koyup, karıştırın. Bu sos ile haşlanmış patates ve pancar karıştırılacak. Haşlanan patatesleri soyup derin bi' kaba alın. Çatalla ezip içine sosu koyun. Blendır da kullanılabilir. Pancarları blendır ile parçalayın. Patatesten içine dolu dolu 3 yemek kaşığı koyup, karıştırın. Servis tabağının ortasına kelepçeli kek kalıbının sadece kelepçesini oturtun. Başka bi' yağlanmış kaseye ilk önce pancar koyun, düzleyin. Sonra Patates koyun düzleyin. Sonra tekrar pancar koyun iyice bastırıp, düzleyin. Kasenin şeklini alsın. İsterseniz bu kaseyi biraz dolapta bekletebilirsiniz. Bu şapkanın tepesini oluşturacağımız bölüm ! Sonra kelepçenin kenarlarına pancarları yayın. Spatula veya herhangi bi aletle düzleyin. Sonra kalan patatesleri koyup tekrar sıvayıp, düzleştirin. Kaseyi tam ortasına ters çevirin, oturtun. Parçalanmadan, düzgünce çıkmasını sağlayın. Bozulursa hemen panik yapmayın. Kelepçeyi de yavaşça çekip, çıkarın. Spatula ile şapkanın formunu verebilirsiniz. Bundan sonrası zaten çok kolay ve işin zevkli tarafı. Kornişonları gelişigüzel yerleştirin. Mısırları serpiştirin, bastırın. İki adet kırmızı biberi uzunlamasına kesin. Şapkanın yuvarlak kısmına şerit şeklinde koyun. İki tanesinden yuvarlayarak gül şekli elde edip, şapkaya yerleştirin. Frenk maydanozları şapka kenarlarına ve güllerin etrafına koyun. Sumak serpin. Nar tanelerinide serptiniz mi tamamdır. Belki biraz dolapta bekletebilirsiniz. Ama ben hiç bekletmeden servis yaptım. Eşim gelir gelmez görünce gözlerine inanamadı, çok beğendi ! Nasıl bozarım ben bunu diyince sen getir bak ben nasıl yiyorum dedi. Öyle beğenmişizki yarısını götürmüşüz. Umarım sizlere güzel bi' salata alternatifi oluşturabilmişimdir. Sizde hayalgücünüzü kullanın eminim çok daha güzellerini yapacaksınız. Deneyeceklere şimdiden kolay gelsin. Sofralarınız her daim böyle şenlensin !!
Afiyetler olsun efenim..!! ☺

24 Şubat 2015 Salı

Kereviz Çorbası !

Geçen hafta yoğun kar yağışı nedeniyle birçok insan evlerinde olduğundan içimizi ısıtacak çorbalara yöneldik ! Kimi evde kendi isteği ile vakit geçirirken kimide çoğunluk çocuklar dışarıda kartopu, kardan adam, karda kaymaca gibi çok eğlenceli faaliyetlerde bulundu. Ben dışarıya mecbur çıkanlardandım. Sanıyorum aşırı stress nedeniyle belfıtığım yine depreşti. İğne yaptırmak zorunda kaldığımdan akşamları eşim iş dönüşü beni o karda kışta iğneye götürdü. Dışarısı o kadar soğuktuki insan eve gelince şöyle hem şifalı hemde içimizi ısıtacak bi' tas çorbanın hayali ile hemen eve gidip çorba içmeliyim diye düşünüyor.Evlerde her zaman yapılan çorbalar belli. Ya mercimek ya tarhana ! ☺ Sıcacık içinizi ısıtan bi' o kadar da faydalı bu çorba tarifini ben yıllardır yaparım. Çok ta severim. ♥ Kereviz sevilmez mi ?!.. Çoğu insan pek sevmiyor. Ben o kokusuna bayılırım. ☺Çok aromatik. Kerevizi her türlü yerim. Çorbası, salatası, zeytinyağlısı, yemeği çok lezzetli olur. Bu tarif benim en sevdiğim şekli. Tarifi nereden aldım. Emel Başdoğan'ın yemek programı yaptığı yıllarda izleyip bu çorbasını defterime not almıştım. Yıllardır her kış yaparım. Şimdi sizlere bu tarifi veriyorum. Çok kolay bi' çorba. Deneyince umarım sizde benim gibi seversiniz.☺
Malzemeler:

  • Yarım kilo kereviz(yapraklarıyla birlikte alın),
  • 2 bardak etsuyu (evde kendiniz yapıp, haşlayın),
  • 2 yemek kaşığı un,
  • 2 yemek kaşığı tereyağı (isteyen sıvıyağ kullanabilir),
  • 10 dal dereotu,
  • yarım limonsuyu,
  • tuz, karabiber, kimyon, sumak, acı seven pulbiber kullanabilir,
  • vee kerevizin yaprakları,

Yapılışı:
Kerevizlerin dış kabuğunu soyun. Yapraklarını sirkeli suda 10-15 dakika bekletip, bol suda 2 defa yıkayın, tozu, toprağı, kiri aksın gitsin. Soyduğunuz kerevizleri hiç fazla bekletmeden 4'e bölüp tenecereye alın. Bekletirseniz kararırlar. Üstlerini geçecek kadar su koyup haşlayın. Çatalı batırdığınızda yumuşaksa tamamdır. Bir tavada sıvıyağ ve unu kavurun. İçine yavaş yavaş etsuyunu ekleyin. Limon suyunu, tuzunu, diğer baharatlarını ve kıyılmış dereotu, kereviz yapraklarını ekleyin, karıştırın. Haşlanmış kerevizlerin olduğu tencereye aktarın. Blendır ile parçalayın. 4-5 dakika daha kaynayınca ocaktan alabilirsiniz. Çorbanız hazır. İşte bu kadar kolay ! Tuz ve baharatlar tamamen sizin damak tadınıza kalmış. Bu nedenle bi' ölçü vermedim. Limon suyu az gelirse ekleyebilirsiniz. Evde taze naneniz varsa ekleyip servis yapın.
Afiyetler olsun !!




17 Şubat 2015 Salı

Meyveli Tart !

Sizde benim gibi tart sevenlerden misiniz??.. Meyveli tartlarımı görenler tadına bakıp, yiyince abartmıyorum B A Y I L D I L A R ! ☺ Çok sevindirici geri dönüşler aldım. Özellikle tart hamuru benim denediğim birkaç malzemenin değiştirilip farklı bi' tada dönüşmesiyle efsane bi' lezzete dönüştü ! Ara ara size tart tarifleri veriyorum daha da vereceğim.
Bloğum için çok güzel tartlar yaptım. Malzemelerle ne aşklar yaşadım  ahhh ne aşklar. Çok versiyonlu tart denemelerim oldu !! Artık yapa yapa bu konuda iddaalıyım diyebileceğim kıvama geldim !
Genelde tart hamuru yoğurma işi biraz yorucu gibi gözüksede ben seviyorum. Kol kası çalıştırmak isteyenlere tavsiye ederim. ☺ Aynı zamanda sinirlerinizi yatıştırmak için de iyi bi' yol ! Sosyal Medya'da yaptığım paylaşımlarım bazı kendi egoso şişmiş insanları oldukça rahatsız etmişe benziyor. aaa bide bu arada yaptıklarımı kopyalayanlar var. Onlara üzülüyorum artık. Kendilerine has fikirler bulamayınca hemen sizi taklite başlıyorlar. İnsanoğlunun yaradılışında çekememezlik var. Yaptıklarınızı görüpte görmemezliğe gelmek var !! ☻İnsan aynı zamanda hem tasarımda yapabilir hemde lezzetlerini bloğunda yayınlayabilir. Yeri gelir değişik fikirler geliştirip sunabilir. Sizlere daha öncede defalarca bahsettiğim gibi 3 bloğumda yayınlar yapıyorum.
Düşünün millet tek bir bloğa zor yetişirken ben
* Lezzet Denemelerim için; Sevinç'in Lezzet Defteri ,  
* Tasarımlarım için % 100 Sevinç Fashiondesign wordpress. com  
* Teknik Çizimlerim için SevoM Fashiondesign ,  
Bunların hepsini bir arada yürütmeye gayret gösterirken arada yok gideceğin yolu bil, seç gibi fikirlerini beyan edenler var ! Neyi ne zaman seçeceğime, yapacağıma ancak ben karar verirrim siz değil ! İster çizerim ister tasarlar bloğuma koyarım. Canım ister pişiririm, kendime has yaptığım lezzetlerimi fotoğraflarım, bloğumda bildiklerimi, tariflerimi paylaşırım. Bu neyin hazımsızlığı ?? Sizde becerebiliyorsanız, yeteneğiniz varsa buyrun yapın ! Bakalım oradan konuştuğunuz, eleştirdiğiniz gibi bu işler kolay mı oluyor ?? Seçim yapmam  gerektiği konusunda kendini bilmez insanlar karşıma çıkınca beni arızaya bağlatıp, dellendiriyor kardeeeşiiimmm!!! ☺ Sanki hem çizim yapmak ve yemek pişirmek bir arada olmaz gibi göndermeler yapıyorlar !! Ben hem yaptığım tasarımlarımı yaparken bi' yandan da lezzet denemelerimi fırsat buldukça bu bloğumda sizlere sunmaya, öğrendiğim bilgileri paylaşmaya çalışıyorum. Herşeyi bizzat kendim yapıyorum. Öyle başkaları gibi birilerinin yardımıyla değil. Özene bezene yapıyorum. Bir çizim için günlerce uğraştığım oluyor. Çizgiler insanın saatlerini alıyor. Lezzetler için oku, araştır, malzemeyi hazırla, pişir, fotoğrafla, yaz,çiz derken ne kadar zaman alıyor biliyorlar mı ?? Tabiiki hayır ! Onlar ancak konuşur, bedavadan eleştirir, baltalamaya çalışırlar ! Köstek olma işini çok iyi becerirler !! İnsan hem moda tasarımı yapabilir, çizebilir ama aynı zamanda da yemek bloğuna da zaman ayırıp denediği, pişirdiği lezzetlerini yazıp, paylaşabilir. O zaman bizde hemen ona sen sadece çiz yada pişir diyemeyiz ! Tek bir alan da isteyen kalır istemeyen diğer becerilerini de yapıp sunabilir. Bu kadar saldırmanın manası nedir?? Çok yönlü olmak niye insanları rahatsız eder? CEVAP BELLİ !!
* '' H A Z I M S I Z L I K '' değilde nedir ?!.. Belki bi'gün onlara bu hazımsızlıklarına iyi gelecek bi' tarif buradan verebilirim !! ☺ Şimdilik onları boşverip biz tarifimize geçelim !!
Sizlere şahane meyveli tartlar hazırladım, hem tadına hemde fotoğraflarını çekmeye doyamadım. Kendimi bi' kaptırmışım hiç sormayın.
*Tart hamurunun malzemeleri: 

  • 3 su bardağı elenmiş un (tam buğday unu),
  • 150gr. tahin (300gr.'lık kavanozun yarısını kullandım),
  • 4 yemek kaşığı pudra şekeri,
  • 100 gr. tereyağ,
  • dolu dolu tepeleme 1 tatlı kaşığı mahlep,
  • 1 paket vanilya (Evinizde varsa vanilya çubuğu, çok daha iyi olur.Çubuğu bıçakla ortasından yarıp içini buçakla sıyırarak kullanacaksınız.),
  • 1 çorba kaşığı ketentohumu,
  • soğuk su (1 su bardağına yakın)

* Tart hamurunun kreması için malzemeler:

  • 3 su bardağı süt,
  • 2 yemek kaşığı un,
  • 1 yemek kaşığı nişasta,
  • 1 adet yumurta,
  • 3 yemek kaşığı dövülmüş ceviz veya fındık,
  • 1 çay kaşığı tarçın,
  • 3-4 adet karafilin tepsi (ufalanacak),
  • 1/2 paket labne yada beyaz peynir(kutu peynir),
  • 4 yemek kaşığı şeker
  • *Tart hamuru ve kremasının malzemelerinin yanında muz, çilek, kivi ve dondurulmuş vişne kullandım. Süslemek için fıstık ve taze nane. İsteyen dondurmayla da servis yapabilir.*

*Yapılışı:
Her zaman olduğu gibi ilk önce tart hamurunu hazırlayalımki biraz dolapta dinlensin. Bizde o sırada kremasını hazırlarız.
3 su bardağı unun hepsi birden kullanılamayacak. 2 su bardağı unu kaba elenmiş olarak koyup 3.su bardağının 2 parmak eksiği de eklenecek. Geri kalan un hamur açılırken kullanacağımız miktar. Çok fazla un eklersek hamuru sert yapmış oluruz. Biraz tecrübe biraz kendi elimizin ayarı ! Göz kararı denilen şey zamanla kazanılan bi' durum. Artık yapa yapa insanın eli alışıyor. O kıvamı hemen algılıyorsunuz. Unun ortasını açıp içine tereyağı, tahini, mahlebi, ketentohumunu, vanilyayı koyup yoğurun. Soğuk su yanınızda olsun. Birden değil azar azar ekleyin. Ben bi' avuç koydum yoğurdum. Sonra tekrar aynı şekilde devam ettim. 5 avuç soğuk su ile tamamladığımda hamur istediğim kıvama gelmişti. Hamur ufalanmayacak, dağılmayacak. Bütünleşmiş olacak. İste o zaman hazır. Sonra en az 1 saat buzdolabında dinlendirilecek.
*O dinlenirken biz kremasını yapalım. Bir tencereye süt, un, nişasta, yumurta, tarçın, ufalanmış karanfil tepesi, 4 yemek kaşığı şeker konup pişirilir. Yalnız ben burada labneyide ekledim. Siz piştikten sonra ekleyiniz. Çünkü o an kafa dalgınlığı ile böyle bi' şey yapmışım. Aslında böyle olmamalıydı. Çünkü krema kesilebilirdi. Çok iyi çırptığım için durumu kurtardım. Koyu kıvamlı bir kerama oluncaya kadar pişirin. Sonra ocaktan alın içine dövülmüş ceviz,fındık ekleyin, karıştırın. O kenarda soğusun. Dinlenmiş tart hamurunu buzdolabında çıkarın. kalan unu serpip hamuru merdane ile ince açın. Kalıbınızın boyutlarında kesip dikkatlice yerleştirin. Düzeltilmesi gereken kısımları elinizle düzeltebilir, kalıbın şeklini almasını ve iyi yerleşmesini sağlayabilirsiniz.Çatalla gelişigüzel delikler açın.Tekran buzdolabında bi' yarım saat daha dinlendirin. 190 derecede ısıtılmış fırına buzdolabından direk koyun. İlk 15 dakika pişirdikten sonra ısıyı 175 dereceye düşürüp yarım saat pişirin. Bazıları tart hamuru pişerken üzerine yağlı kağıt ve kuru bakliyat koyuyor. Hamur kabarmasın diye. Ben o şekilde hiç denemedim. Kendi bildiğim gibi yaptım. Doğrusu bana göre pekte ihtiyaç yok. Çünkü tart hamurum istediğim gibi sonuçlandı. Bugüne kadar yaptıklarımda da hep aynısı oldu. İsteyen o yöntemi de uygulayabilir. Hamur pişince fırından çıkarıp, soğumaya bırakın. Bu arada o kokular sizi mest edecek. Ev misler gibi kokacak. Ben zor dayandım. Soğuyan tart hamurunun üzerine kremasını döküp, yayın.
Üzerüne tamamen sizin kişisel zevkinize göre dilimlenmiş muz, kivi koyun. Dondurulmuş vişne dizin. Benim sevgili eşim çilek almış onları bi' güzel yerleştirdim.
Tart dizaynı bitince biraz fıstık serptim. Nane yapraklarıyla süsleyip, servis yaptım. İsteyen yanına bi' top dondurma koyabilir. Bu tartı mevsim meyveleriyle çeşitlendirmek size kalmış. Herşey konulabilir. Herkesin damak tadı, göz zevki başka oluyor !!
Afiyetler olsun ! Sunum için farklı fotoğraflar ile size örnekler göstermeye çalıştım. İsterseniz çayla, kahveyle sunum yapabilirsiniz !! Hepsi nefis oluyor !


♥Çilekleri getiren canım eşim Sevgili Memoma iyiki doğdun, nice mutlu yaşlara sağlık, huzur ve mutlulukla diyor en kalbi hislerimle onu çok ama çoook sevdiğimi belirtiyorum !! ♥








4 Şubat 2015 Çarşamba

Kinoalı Ayva Dolması (Quinoa Stuffed Quince)

Sizleri Kinoa ile tanıştırmak isterim. Ben bu Kinoayı 25 Nisan 2013 tarihinde öğrendim ve Twitter'dan takipçilerime tweetledim !!
Daha o tarihlerde pek çok kişi Qinoa nedir bilmiyordu ! Daha sonra bunu öğrenenler 4-5 ay sonra sanki kendileri söylemiş gibi tarifler yazdı. Beni Twitter'dan takip edenler zaten biliyor. Kinoa şöyle böyle diye yazıp ilk denedikleri genellikle en kolayı salatalara koymak oldu. Geçtiğimiz yıldan beri Kinoa'yı denemediğim çok az tarif kaldı !! Herşeyle kullandım diyebilirim. Öyle lezzetler denedimki akıllara zarar ! ☺
Aayyy bu kadar bahsettin hala Kinoa nedir kardeşim diyenler vardır diye size şöyle anlatabilirim ! 2013 yılı Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü tarafından ''Uluslararası Kinoa Yılı'' ilan edildi. Güney Amerika başta olmak üzere ABD ve Avrupa ülkelerinde yaygın olarak tüketilen ancak ülkemizde çok kişi tarafından bilinmeyen Kinoa vücut için gerekli tüm amino asitleri içermektedir ! ''Kinoa nedir ?'' sorusuna verilecek en kısa yanıt: ''Bir tahıl ürünü'' olacaktır ! Tahıl olarak kabul edilmesine karşın Kinoa aslında aynı adlı bitkinin yemişlerinden elde edilmektedir. Dünya çapında gün geçtikçe popülerleşmesinin ana nedeni ise ''besin değerinin'' oldukça yüksek olmasıdır. Pirinç ve arpa gibi pişirilebilir. Ayrıca pişme süresi oldukça kısadır(10-15 dakika). Kinoa bitkisi 1-2 metreye kadar uzayan uzun ömürlü bir bitkidir. Eski kaynaklara göre M.Ö. 3000-5000 yıllarından beri Bolivya, Peru ve And dağlarının yamaçlarında yetiştirildiğine dair bilgiler bulunmaktadır. Faydalarını kısaca saymak istersek; bitkiler arasında tam protein bulunduranları oldukça nadirdir. Vejetaryenler arasında proteini yüksek oranda bulundurması sebebiyle tercih edilmektedir. Glüten alerjisi olanlara da çölyak hastalığından ötürü uygulanan beslenme düzenine uygundur. Benim gibi demir anemisi yaşayanlar için şahane bi' besin ! Demir minerali bakımından oldukça zengin bi' kaynak ! Bunları araştırıp, öğrenince 5 yıldır demir eksikliği çeken ben bu nimete dört elle sarıldım. Veee faydalarını öğrendiğim gibi hemen Twitter'da paylaştım. Tabii bununla aklınıza gelen veya hiç aklınıza gelmeyen çok farklı lezzet denemeleri yaptım. Halende yapmaktayım. aldığım sonuçlar sayesinde bu güne kadar bekledim. Artık arşivimde Kinoa'lı Lezzetler diye bi' bölüm de var !!.. ☺ İşte şimdi ilk tarifimi paylaşıyorum arkası da gelecek. Çok heyecanlıyım. Kimsenin denemediği lezzetleri burada sizlere aktaracağım. Kinoa'yı duyanlar genelde ilk önce en basit salatalar türünde tarifler vermeye çalıştılar. Benim verecek olduğum tariflerin içinde tabiiki salatada var. Ama ben ilk önce sizlere kış ayında olmamız sebebiyle dolma tarifimi vererek başlıyorum. Sizlere ''Qinoa Stuffed Quince'' diyorum ! Bazıları şimdi ayvayı yedik diyebilir. ☺ Peki ayva dolması nereden çıktı, ne alaka diyenleriniz olduğunu duyar gibiyim ! Şöyleki; geçtiğimiz 1 yıl kadar önce  Şubat ayında (Şubat-2013) tv'de yemek programlarını takip edenler bilir; evlerimizin şirin, tatlı, becerikli çocuğu Sevgili Arda'nın Mutfağı programına rastladım. O gün ''Ayva Dolması'' tarifini izledim ! Amannn canım biz ayvadan tatlı, reçel v.s. yapıyoruz diye düşünürken bu dolma bana enteresan geldi. Daha önce ayvalı yemekler duymuştum fakat deneme fırsatım hiç olmamıştı. Bu dolmayı benim gibi dolma severler hayatlarında bi' kerecik olsun denesinler. Cesaret edip hem ayvalı dolma yaptım hemde içine Kinoa kattım. Ben tadına doğrusu bayıldım, çok çok beğendim, iyiki de yapmışım diyorum. Sadece ayvaları oyma işi biraz el oyalıyor gerisi kolay ! Üstelik sofranızda farklı lezzetler hemde en ennn sağlıklısından ! Bunca zahmete değer bence ! ☺
Size dolmanın yapılış videosunun linkini veriyorum:  http://www.cnnturk.com/video/hazir-cevap/yeme-icme/ayva-dolmasi-nasil-yapilir  isteyen ayrıntılı izleyip, bakabilir !
Yukarıdaki fotoğrafta da ''KİNOA''  gözükmekte. Nasıl bi' şeymiş diyenler görebilsin diye paylaştım. Bu nefis tarifi deneyen ve beğenen birisi olarak sizlere şiddetle tavsiye ederim !! ☺
Tenceredeki görüntüyü de koydumki nasıl bi' lezzet anlayın diye en iyisi siz bence ayvalar bitmeden hemen yapmaya başlayın ! ☺ 
YAPILIŞI:

Ayvaları bi' güzel iyice yıkıyoruz. Bir kaba ayvalar kararmasın diye bol limonlu su yapıyoruz. Ayvaları kesip, oydukça bunun içine koyup,bekleteceğiz. Tepelerini kapak yapacağız ona göre kesin. Alt tabanıda düz dursun diye keseceğiz. Tencereye yerleştirdiğimizde bu sayede düz oturacaklar. İçlerini dikkatli bi' biçimde oyacağız. İşte burası beni zorlayan kısım oldu. Bu safhayı geçtiniz mi işiniz çok çok kolay. Ayvanın etli kısımlarına fazla dokunmadan çekirdekli kısmı çıkarın. Evinizde varsa parizyen kaşık kullanabilirsiniz. Bende yoktu, içlerini tatlı kaşığı ile oyup, çıkardım. Ama o kaşıktan mutlaka alacağım. ☺ Bu arada 1/2 su bardağı Kinoa'yı 1 su bardağı su ile başka bir tencerede haşlayın, süzdürün, soğusun ! Haşlamadan denemediğim için sizi yanıltmak istemem. Ben kinoalarımı haşlayıp, süzdürerek, buzdolabında sakladığım için içinden yarım su bardağı kadar alıp, kullandım ! Gelelim dolma harcına; kıyılmış maydanoz, dereotu, nane, kıyma,haşlanmış kinoayı, rendelenmiş soğanı, tuzunu ve tüm baharatları(karabiber, tarçın, sumak, kuru nane) bir kaba koyun iyice bütünleşene kadar elinizle bi' güzel yoğurun. Aklınızda olsun evde kinoa yoksa isteyen pirinç yada bulgur ile de deneyebilir. Ayvaların oyuklarına doldurun.Tencereye düzgün şekilde dizin, kapaklarını kapatın. Başka bir tavada tereyağ eritin. Ben içine 2 yemek kaşığı zeytinyağı da koydum. Salçayı hafifçe kavurun. 2 bardak suyu ekle ekleyin. Tuz ve karabiber koyup bi' taşım kaynatın. İsteyen acıda koyabilir. Kaynattığınız suyu ayvaların üzerine gezdirerek dökün. Kısık ateşte 1 saat yavaş yavaş pişirin. Çatalla pişip pişmediğini kontrol edebilirsiniz. Yumuşamışsa tamamdır. Daha sonra biraz dinlendirin. Bir derin tabağa alın. Ortasına ayvayı koyun. Biraz suyundan üstüne gezdirin. Yanına mutlaka yoğurt ve maydanoz-dereotu ikilisini koyup, süsleyerek servis yapın !
AFİYETLER OLSUN !!