Benim Lezzet Dünyama Hoşgeldiniz

Benim Lezzet Dünyama Hoşgeldiniz
Sevinç'in Lezzet Defterine Hoşgeldiniz !

Sevinç'in Lezzet Defterine hoşgeldiniz!

Yeni Lezzetlerde buluşmak dileğiyle!...

30 Aralık 2015 Çarşamba

Tavuk Suyuna Tel Şehriye Çorbası !

Bloğuma yine fazla ara verdiğim bi' dönemdeyim.. NEDEN ?? Son günlerde ülke ve dünya oldukça sıkıntılı, üzücü ve tatsız günler yaşamakta. Son aylarda o kadar çok insan kaybedildi ki; bombalar, şehitlerimiz, eylemler offf inanın düşündükçe içim fena sıkılıyor. aaa bide seçim atlattık bunların ağırlığı sanki üzerime lök diye oturdu. Hiç yazmak istemedim modum iyice düştü. Buraya yazmadım ama devamlı çizim, eskiz... v.s. tasarım üzerine çalıştım. Bloğuma koyup yayınladım. Çizmek bana iyi geldi. İçim öyle duygularla dolmuşki adeta çizerek duygu yüklerimi attım. Aralar da her ne kadar dışarıya pek çıkmak istemesemde eşim sağolsun beni açık havaya, doğaya götürdü epey ruhum hafifledi. Artık şu haberlere bakmak istemiyorum. Mevsim de yavaş yavaş kışa döndü diyecektim, kış geldi kapıya dayandı, son 4-5 gündür çok keskin bi' soğuk var. Bugün, yarın kar gelecekmiş diyorlar. Geçtiğimiz ay eskilerin dediği pastırma yazını ara ara yaşadık. Dışarda da insanları fazla gözlemliyorum, herkes yaşam mücadelesi derdinde, çoğu birçok olaya sanki sağır. Sosyal medya ya eskisi gibi fazla bakmıyor, haberlere arasıra göz gezdiriyorum. Bazı insanların yüzeysel davranışları, acılara üzülmüş gibi yapıp sahte vicdanları beni irite ediyor... Ne kadar uyduruk lafları tweetleyip hemen ardından da yok şuradayım yok buradayım saçma durum bildirimleri, dudak büzüştürmeli aptal, saptal tam kezbanlık hallelerindeki fotoları... yemek bloggerlarının yabancı sitelerden, Pinterest'ten v.s. yaptıkları kendine ait olmayan ama sanki kendi bulmuş gibi yaptığı yemek paylaşımları (araklama, kaynak belirtmeden çalıntı tarifler, fikirler), trollerin küfürlü sözleri... insanların birbirine düşmanca gönderme yaptıkları gönderiler içimi daraltıkça daralttı, adeta sıkıntı yüklemesi yaptı.
Kendimi toparlamak için kendime şifa verici çorbalar, hafif yemekler yaptım. Kitaplara daldım.. bol bol müzik dinledim.. Kahvelerimin yanına iyi gidecek tatlara yöneldim.. Vücut direncim artsın diye tavuk suyunu evde yapıp çorbalarıma kattım. İşte bu benim küçüklüğümün en sevdiğim çorbasıdır, annem ben ne zaman biraz üşütsem, hastalansam bu çorbayı yapardı. Eşim 3-4 çeşit çorba haricinde diğer çorba çeşitlerini pek içmezdi. Fakat ben onu bu çorbaya çeşitli uğraşlarım sayesinde zorda olsa alıştırdım. Şu an biraz kendini kötü hissetse hemen bu çorbayı benden ister. Yemek seçen bi' eşiniz varsa veya çocuğunuz biraz işiniz zor oluyor. Onları fazla zorlamadan kısa, net bir şekilde yaptığınız yemeğin faydalarını sıkmadan anlatıp, iştahlı iştahlı gözünün önünde yerseniz inanın çok etkili. Sizin düzeldiğinizi görünce merak ediyorlar. Bir kaşık al, tadına bak, beğenmezsen bırakırsın diyin ve hiç üstüne gitmeyin, zorlarsanız ters teper. Kokusunu koklatın, servis yaparken abartıya kaçmadan iştah kabartıcı bi' sunum yapın ! Bunlar benim bizzat kendim test ederek oluşturduğum izlenimler... Burada kendi tecrübelerimi anlatıyorum. Benim yöntemim bu ! Belki siz daha farklı yolları deneyerek kendinizce formüller oluşturabilirsiniz. Herkesin  yoğurt yiyişi farklı benim ki de bu ! ☺
Yeni yıl ile alakalı sizlere yeni tarifler veremeyeceğim. Hepsi arşivde bekliyor. Belfıtığım tekrar nüksetti. Kolumda da fazla çizim yapmaktan sinir sıkışması oluştu. 3-4 gündür feci ağrılarım olunca doktordan iğnelerle düzelmeye gayret ediyorum. Kendimi tam anlamıyla iyi hissettiğimde buraya tekrar yazacağım. Bu nedenle beni merak etmeyin. Çok güzel şey yaptım. Sabırlı olursanız paylaşırım. Önceki tariflerime göz atarsanız herkes kendine göre bi' tarif bulacaktır. ☺
Yılbaşı için hindi yapmak isteyenler bloğumdaki arşivden bulabilirler: Kestaneli, İç Pilavlı,Portakal Soslu Hindi Dolması!.. Yazıların üstüne tıklarsanız, tariflere gidersiniz !!
Kütük Pasta, Cupcake tarifleri 
için tıklayınız !! 
Şimdi biz gelelim asıl tarifimize: Tavuk Suyuna Tel Şehriye Çorbası için ben son 5 yıldır hazır bulyon yerine evde yapılmışını tercih ediyorum. Öylesi hem çok daha lezzetli ve üstelikte hem de çok daha sağlıklı. Sizde kasaptan aldığınız fabrikasyon tavukları değil gerçek serbest dolaşan köy tavuğunu kaynatarak missler gibi kullanabilirsiniz. Zira diğerlerinin ne tadı nede o nefis kokusu yok. Sağlıklı da değil. Lütfen biraz dikkat....İsteyen içine aroma versin diye otlar ve baharatlardan koyabilir. Kullanmadığınız tavuk suyunu küçük porsiyonlar halinde derin dondurucuda muhafaza edebilirsiniz. Ben kemikli parça tavuk almıştım. Hemen kaynattım. Suyunu çorbaya kullandım. Etli kısmıda kemiklerinden ayırdım. İster salatalara ister yemeklere bu şekilde ilave edilebileceğini unutmayın, tercih sizin.

MALZEMELER: 

  • 500gr. Kemikli tavuk eti,
  • 1,5 litre su,
  • 1/2 çay bardağı tel şehriye,
  • 3 adet kapya biber,
  • 2 adet kırmızı biber,
  • 1 adet büyük boy soğan,
  • 2-3 adet domates ⬅ (Yazın yapıyorsanız domates, kışın bunun yerine dolu birer yemek kaşığı ev yapımı domates, biber salçası kullanılabilir.)
  • 10 dal maydanoz,
  • 5-6 dal dereotu,
  • Yarım  limon suyu,
  • 2-3 dal taze nane,
  • Tuz, Karabiber, Kırmızı Tatlı Toz Biber, Kimyon, Kuru Nane, 1 çay kaşığı toz şeker,
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ,
  • 1 adet rendelenmiş havuç.
  • İsteyen acı biber ekleyebilir. Haşlamış olduğunuz tavuk etlerini didikleyerek içine de koyabilir. Ben bazen canım isteyince ekliyorum.

YAPILIŞI;
Tavuk etini, 1,5 litre su ile haşlayın. Ayrı bir tencereye sıvıyağı koyun. İlk önce küp küp doğranmış soğanı pembeleştirene kadar yağda kavurun. Ardından küçük küçük kesilmiş yeşil ve kırmızı biberleri ekleyin. Domates veya salçayı mevsimine uygun olarak koyun. Şekeri de ekleyin. Bu asiti almak için. Kavururken rendelenmiş havucu ilave edin. Kıyılmış maydanoz, dereotu, nane ve tel şehriyeyi ekleyin. Hafifçe şöyle 5-6 kez döndürün. Hemen haşlanmış tavuk suyunu ister sade ister didiklenmiş tavuk etleriyle tencereye koyun. Su miktarıda size bağlı. İsteyen az veya çok ekleyebilir. Tuzu, baharatları kendi damak zevkinize göre ayarlayın. Acı sevenler serbest, ölçü kendilerine göre eklenebilir. Tel Şehriyeler şişip, pişince çorbanın altını kapatın. Limon suyunun hepsini ister tencereye ister tabağınıza ekşiliği nasıl arzu ediyorsanız o şekilde dökebilirsiniz. Ben üzerine nane yaprakları koyarak, dilim limonla servis yaptım. Bu çorba tam bir şifa kaynağı. Bizim evin hastalanınca baştacı ! Tabii arda hasta olmadan da canımız isteyince hemen yapıp içtiğimiz çorbaların başında gelmekte. ☺
Şimdiden herkese önümüzdeki yılda bol mutluluk, sağlık, huzur, neşe ve bereket diliyorum. Hastalara şifa olması ümidiyle..
AFİYETLER OLSUN..
Arşivdeki diğer tariflerime ulaşmak için sağ bölümdeki en üstte ARŞİV yazan bölüme tıklayabilirsiniz. Ya da arama bölümüne aramak istediğiniz kelimeyi girerek tariflere ulaşmanız mümkün.
HERKESE MUTLU YILLAR..
KALIN SAĞLICAKLA.. ☺

5 Ekim 2015 Pazartesi

Şeftalili Galette !

Nefis bir galette tarifim var ! Başrolde şeftalinin olduğu yan rollerde de biraz böğürtlen biraz frambuaz taneleriyle renk ve lezzet kattığım içinde finduk, fistuk olan tart çeşidi yaptım. Galette ne kardeşim diye soranlar: düz yuvarlak Fransız hamur işi diye tarif edebilirim.. Tart hamurunu tart kalıbına açıp, yerleştireceğinize yuvarlak açıyorsunuz, ortasına istediğiniz meyveleri koyarak yada kombinleyerek hamurun kenarlarını meyvaların üstüne doğru katlayarak, kıvırıyorsunuz. Öyle çokta düzgün olmamalı, gelişigüzel durmalı.. inanın tarttan çok daha pratik olması sebebiyle benim bu aralar canım istedikçe yaptığım tatlı oldu. Bunu ilk kez Kilyos sahiline giderken tüm yaz boyunca şerbetlerimin yanına yaptım. Dilimleyerek yanımıza aldık ister soğuk içeceklerle, ister çay, kahveyle aaa tabii yanına bi' top dövme dondurmayla harika oldu. Bu galette denilen lezzeti ben ilk önce, çok severek, bayılarak birazda geç keşfettiğim Sevgili Cafe Fernando'da gördüm. Benim takip ettiğim şahane blogların başında yer almakta. Sanırım 4 yıla yakın bi' süredir bloğu izliyorum. Tarif birebir aynı değil. Ben kendime göre yaptım. Siz isterseniz blogdaki gibi uygular, yaparsınız. Kendisini bilenler zaten sıkı takipteler yeni öğrenenlerde mutlaka takibe alsınlar.. Zira tarifler kadar anlatım dili, fotoğrafları müthiş ! Bloğun kendine has duruşu, havası, orjinalliği, kalitesi tartışmasız.. üstelik kitabı da çıktı.. İyiki keşfetmişim tekrar söylüyorum ÇOK beğendiğim blogların başında.. ☺
Çeşit çeşit galette tarifleri uzun zamandır Pinterest'te sürekli karşıma çıkmaktaydı. Bunun için Pinterest'ten çok fazla ilham alabilirsiniz. Benim Tart, Pie, Galette panomuda takip ederseniz ne kadar meraklı olduğumu görürsünüz. 
Kilyos'a giderken börekler.. galetteler.. soğuk şerbetler harika oldu.. İnsanın kendi yaptığını gönül rahatlığıyla tatması da güzel ! Dışarıdan aldığımız yiyeceklere pek güvenemiyorum. Eğer bildiğimiz, tanıdığımız bir yerse ona sözüm yok. Bilmediğim yerlerde ben açıkçası çok tedirgin oluyorum. 
Size bol bol fotoğraf yayınladım.. Ben yaparken ayrı, fotoğraflarken ayrı hele tadına bakarken ayrı bi' zevk yaşadım. Bu hamuru istediğiniz ölçüde yapabilirsiniz. İster küçük ister biraz daha büyük hiç farketmez. Hamurunuz kalsa bile streç filme sarıp atın buzdolabına (DONDURUCUYA) daha sonra çıkarıp hemen açarak istediğiniz meyvelerle yapın. Ben ilk denemede biraz farklılık yaptım. Bu galette hamurum biraz artınca kenarlarına yuvarlak kurabiye formunda parçalar koydum. Ortalarına birer fındık gömdüm. Alın size Galette Kurabiye oldu ! Bir sonraki yapışımda bildiğimiz galette şeklinde yaptım. Artık siz nasıl süslemek isterseniz o şekil dener farklılığınızı gösterirsiniz. Benden çıkan sonuç şimdilik bu !! 
Eşim görünce yine atmışsın imzanı dedi ! ☺☻
Malzemeler :
  • 2 su bardağı elenmiş un,
  • 1 adet yumurta 
  • *(sarısı ve beyazı ayrılacak, sarısını hamura beyazınıda hamurun kenarlarına kullanacağız),
  • 100 gram soğuk tereyağ ( küp küp kesilmiş ),
  • 1 yemek kaşığı soğuk su,
  • 6 yemek kaşığı toz şeker,
  • 1 tatlı kaşığı mahlep,
  • 1 çay kaşığının ucuyla tuz.

Bunlar galette hamurunun malzemesi !
  • 2 adet olgun şeftali, 
  • 7-8 adet böğürtlen,
  • 6-7 adet frambuaz,
  • 1 yemek kaşığı mısır nişastası,
  • 5 yemek kaşığı toz şeker,
  • 1 çorba kaşığı galetta unu,
  • 1 çorba kaşığı limon suyu,
  • 1 kahve fincanı iri dövülmüş ceviz,
  • 1 yemek kaşığı fıstık,
  • 8 adet fındık,
  • 1 çay kaşığı tarçın. (İsteyen koymayabilir. Ben kan şekerimi dengelesin diye kullandım.)

*İç malzeme  tamamen sizin damak tadınızla alakalı. Ben şeftalili yaptım. Araya böğürtlen ve frambuaz serpiştirdim. Siz bunların yerine mevsimine göre çilek, erik, armut, elma, kayısı, kiraz... v.s. kullanabilirsiniz. Yanına bi' top dondurma... veee süslemek hemde ferahlamak adına nane yaprakları eklemeyi ihmal etmeyin ! 
YAPILIŞI :
İlk önce hamuru hazırlayacağız. Dikkat etmemiz gereken hususlar ; tereyağ buz gibi olmalı. Bıçakla küçük küpler halinde kesilmiş olursa çok iyi olur. Yoğurma işlemini ister mutfak robotu ister elinizle yapın. Ne kadar hızlı olursanız sonuç o kadar tatmin edici olacaktır. Hamuru cıvıklaştırmadan fazla oynamadan yapmalıyız. Tereyağ küpleri fazla erimemeli ki hamura gevreklik versinler. Ayrıca pişerken meyveler sulanıp hamuru bozmamaları için de nişasta ve galetta unundan faydalanacağız. Bir kaba unu, toz şekeri, yumurta sarısını, tuzu alın, karıştırın. Ben mutlaka unu eleyerek kullanmayı tercih ediyorum. Ardından soğuk tereyağı ve soğuk su ekleyin. Mutfak robotunda yapıyorsanız düşük devirde hamur kum gibi olana kadar elinizle yapıyorsanız da parmak uçlarınızla hamuru hafifçe karıştırın. Kıvam hamuru parmaklarınız arasında tuttuğunuzda birbirine yapışacak şekilde olmalı. Galette hamuru hazır olunca streç filme sarıp, buzdolabına 30 dakikalığına koyun. Orada hem dinlensin hemde eriyen tereyağları donsun. Sonra yağlı kağıt üzerine hamuru koyup, merdane ile ince açın. Kullanacağınz tepsiye göre boyutunu ayarlarsınız. Çok mükemmel olsun diye fazla çaba sarfetmeyin. İsteyen bir bıçakla kenarları yuvarlak olacak şekilde kesebilir. İşte bende o kestiğim parçaları üstüne minnak kurabiye şeklinde yerleştirdim. Ayrı bir kapta ince dilimlenmiş şeftalileri mısır nişastası, galetta unu, şeker, tarçın, limon suyu ile karıştırıp, harmanlayın. Hamurun ortasına yan yan dizerek yerleştirin Aralara frambuaz ve böğürtlen koyun. Üzerine ceviz serpin. Hamurun kenarlarında 2-3 parmak boşluk kalsın. Bu kısmı meyvaların olduğu yere doğru, kıvırıp, dışa katlayın. Kalan parçaları yuvarlak yapıp aralıklı olarak yerleştirin. Orta göbeklerine birer fındık koyup, hafif bastırarak, yerleştirin. Üzerine yumurta akını sürün. Şeker serpin. İsteyen ceviz serpebilir. 180 derecede 30-40 dakika pişirin. Pişer pişmez hemen fırından alın. En az 10-15 dakika dinlensin. Birden keserseniz hamur çok nazik olduğundan kırılıp, parçalanabilir. 
Soğuduğunda keskin bir bıçakla dilim yaparak servis tabağına koyun. Yanına ben dövme dondurma koyup üzerine birer tane böğürtlen, frambuaz tanesi koydum. Fıstık serptim. Nane yaprağı ekledim. Bol köpüklü türk kahvesi eşliğinde servis yaptım. Daha sonra çayla ince bi' dilimlede denedim. Plaja giderken de yanımıza birer dilim aldık. Soğuk içeceklerle harika oldu. 
Hatta eşime ayrı servis yaparken ben çikolatalı yiyecekler yiyemediğim için ona hani efsane sinema lezzeti olan ♥ALASKA FRİGO♥  dilimleyerek lezzeti patlattım... Yerken inanın halini görmeliydiniz. ☺ Ben zavallı garibim ona bakarken yemiş kadar oldum. ☺
Şimdiden deneyeceklere kolay gelsin !
Afiyetler olsun !!..  ☺
Diğer tariflerime ulaşmak için arama bölümünü veya  *ARŞİVİMİ*  kullanın ! 

30 Eylül 2015 Çarşamba

Çiğ Börek !

Merhaba ''Sevinç'in Lezzet Defteri'' adlı ilk bloğumu açalı tam 3 yıl olmuş (27 Eylül 2012 ilk yayın tarihim) ! vaay bee zaman ne çabuk geçiyor diyorum. Bu tarifte benim 100. tarifim ! 3 yılda yapılan yayın sayısı olarak belki az gözükebilir. Buraya geçen yazdan beri tekrar ağırlık vermeye çalıştım. Diğer bloglarıma da yayın hazırlamak epey zamanımı aldı. Çok tarif olmasına rağmen bi' çoğunu yayınlamadım. Yavaş yavaş ama emin adımlarla ilermek arada durup dinlenmek istedim. Her yayında gerçek samimi duygu ve düşüncelerimi buraya doğru bi' şekilde aktarmaya çalıştım. Okuyup, araştırarak, denemeler yaparak elde ettiğim sonuçları sizlerle paylaştım. Yeri geldi  üzüldüm, sinirlendim, kafaya taktım, isyan ettim.. sevindim, çoştum, içim içime sığmadı.. Bi' çok duygumu sizlere tarif verirken yazdım. Genelde bloğunuza bu tarz şeyler yazmayın gibi öneriler okudum. Kusura bakmayın ama ben diğer bloglar gibi aynı kalıptan çıkmışcasına 1-2 cümleden sonra bakın bu tarif iyidir, deneyin türünden yazamıyorum.. sevdiğim, kendimi iyi hissettiğim şekilde yazmak istiyorum. Ayrıca Allah aşkına söyleyin benim gibi hem tasarım yapıp, çizen, boyayan.. teknik çizim yapıp diğer bloglarında paylaşan sonra gelip burada yapıp, denediği lezzetlerin tariflerini paylaşan kaç blog veya kaç kişi var  Ben pek rastlamadım.. Varsa bildiğiniz lütfen bana yazın, bende öğrenmiş olurum  .. Bu inanın çok zor bi' uğraş.. 
Tasarım için% 100 Sevinç Fashiondesign (Tasarım bloğum) 
 SevoM (Teknik Çizim bloğum) 
ve burası  Sevinç'in Lezzet Defteri (Lezzet bloğum)  !..
aaa diğer sosyal medya platformlarını daha işin içine katmıyorum ! Tasarım yapmak zaten kendi başına öyle kolay bi' iş değil. Sen gelicek hem kağıda elde çizim yapacaksın, boyayacaksın.. yeri gelecek bilgisayarda tasarım programlarında çizeceksin.. bu işlerle uğraşmayan kişilere bunları anlatmak zor.. Öyle bi' şey çizer, tasarlarsınki 2-3 saatte tam anlamıyla biter.. yeri gelir günler sürer.. Çok deli bi' iş bu ! Benim zor işleri seven çılgın bi' ruhum var ! Dışarıdan bakan beni sakin görsede içim fırtınalarla dolu.. Renkleri seven renkli bi' ruh var içimde.. Duygularımı bastıramıyorum, kelebekler gibi pırpır.. ʚïɞ içimdekini çat diye söylediğimde bazen olumlu bazende başıma gelmeyen kalmıyorum.. ☺ Hep uçlarda yaşıyorum arası yok.. Dengemde dışardan bozuldu mu bazen içe dönük bazende dışa dönük.. İşte bunlar sadece bi' kısmı beni yani %SEVİNÇ'i oluşturmakta ! 
Size bu kadar kendimi ifade etmeye çalıştıktan sonra köklerimin Tatar ve Çerkes karışımından oluştuğunuda belirtmeden geçemeyeceğim.. Hem anne hemde baba tarafımda Tatarlık ve Çerkeslik var dolayısıyla bende bi' melezim diyebilirim ! Bu tarif bize ait olan en lezzetli börek çeşididir diye bilmekteyim... Tüm bunlar bi' yana Ben Türkiye'liyim ! İstanbul çocuğuyum ve Türk   olmaktan her zaman gurur duyduğumuda üstüne basa basa söylüyorum..Ayrımcılık için söylediğimi sakın ha sakın asla düşünmeyin! İşte benim küçüklüğümde aile fertlerimizin toplanıp, birlikte çiğ börek yapması, yenmesi eşliğinde yaşadığım mutlu anlarla, anılarla dolu! ♥ Annem, rahmetli halam ve rahmetli babam.. bazende anneanneciğim.. ♥ Herkes bi' koldan işe girişir biri hamuru yoğurur, diğeri açar, öbürü pişirir.. Bol  köpüklü ayranlar yapılır.. Kocaman tepsilere pişen çiğ börekler konur.. içlerine bazen kuru fasulye veya yıkanmış küçük kuruşlar konurdu.. Yerken bakalım kime şans gülecek diye şen kahkahalarla sıcak sıcak yenirdi.. O muhabbet, o neşe.. O aile sıcaklığı ve güzelliği ! Herkes bi masanın başında buluşurdu. O anıları unutmam ne mümkün.. Şimdi bi' çoğu YOK.. hayatta değiller ! Keşke ömürleri uzun olsaydı da yine aynı şeyleri yaşayabilseydik ! İnanın o zamanları öyle çok özlüyorum ki.. İçimde dinmeyen bi hasret duygusu hep var..
Fotoğraflara dikkatli bakarsanız bende çiğ böreğin içine iki kuru fasulye tanesi koydum, pişirdim. Bozuk para koymayı hijyenik olmayacağını düşündüğümden denemedim. Bizim büyükler küçük lira veya kuruşları iyice yıkayarak koyarladı.. yani ben öyle hatırlıyorum. O yıllarda herşey bi' başka güzeldi, içten ve doğaldı.. Şimdi günümüzdeki gibi zorlama, özenti olma gibi durumlar zor konusu değildi. Bi' nezaket, bi' saflık mevcuttu.. Zaman herşeyi değiştiriyor. Bana da günün birinde sen de çiğ börek yapacaksın deseler, inanmam, güler geçerdim.. Hatta bizimkiler şimdi bu tarifi uyguladığımı görünce gözlerine inanamayacaklar.. çok şaşıracaklar. Artık çiğ börekte yapabiliyor olmam benimde değiştiğimin göstergesi.   Yani şöyle bağırasım var  ;
 YUPPİİİİİ.. bende yaptım, hani sen yapamazsın diyenler tekrar tekrar bakında görün.. heyt bee.. hani boşuna demiyorum hem tasarlar hemde lezzetleri dener, pişiririm var mı ötesi kardeeeşiiimmm ha ha haaa... diye kahkaha atasım var !! bak şimdi ben iyice gaza geldim..  artık bunun arkasından bakalım neler yaparım neler !.. ☺
Benim etrafımdaki büyüklerim zaten çok becerikli insanlardı.. Şöyle söyleyeyim.. tüm mutfak işleri.. el işleri.. el becerileri.. örgü, dikiş, el sanatları, resim.. nakış.. v.s. say say bitmez.. benimde onlardan gördüğüm, denediğim ve okulda da yaptığım tüm işleri bilirim.. tığ işi, örgü, dikiş, etamin, nakış, işleme, halı dokuma.. dantel.. seramik, ahşap boyama, takı, tasarım, çizim.. v.s. elim yatkındır. Fakat canım isterse, keyfe keder.. Ben tasarım eğitimi aldığımdan daha çok o yöne kaydım. En sevdiğimde tasarım olduğundan her zaman bi' adım daha nasıl ilerler, kendimi geliştiririm derdinde ve düşüncesindeyim.     Tasarım ♥ uçsuz bucaksız bi' deniz ! Sonsuz bi' zevk  eğer sizinde bu konulara ilginiz varsa beni ♥ PINTEREST ♥ profilimden veya diğer sosyal medya kanallarından takip edebilirsiniz ! ☺ 
Bu tarifin arkasından bomba tarifler gelecek, takipte kalın ! aaa ayrıca beni takip etmiyormuş gibi gözüken fakat gizli gizli takip edenler olduğunun farkındayım.. Burada veya sosyal medyada bi' paylaşımımın ardından hemen benzer gönderi paylaşanlar var, onlar kendilerini çok iyi bilyorlar.. gizlenin bakalım nereye kadar? Meraktan neredeyse çatır çatır çatlayacaklar... ☺ Onlara da başkalarını taklit etmeyi bırakıp özgün olmalarını tavsiye ederim.. Hepsinin yaptığı zaten Pinterest veya başka yerlerden araklama tarifler. Bide nereden uyguladıklarını belirtseler olmaz. Taklitler daima asıllarını yaşatır derler. Siz çalıp, çırpmaya, araklamaya devam edin. Bende kendime özgü olmaya devam edeceğim. Aramızdaki en büyük fark bu ! ☺
Bu lezzetli böreği sanırım 2-3 hafta önce denedim. Araya bayram girdi. 
Bayramın 3.günü benim doğumgünümdü (26 Eylül) bugünde eşimle evlilik yıldönümümüz (30 Eylül) !
Benim için çok özel ve güzel bi' ay ! İşte bu nedenle biraz tarifi yazmaya fırsat bulamadım ancak yayına hazırladım. ☺
Şimdi malzeme listesini verip, nasıl hazırladığımı sizlere aktarıyorum ! Bu tarifi büyük bi' heyecan ve hevesle denedim.. Sonuca kendim herkesten çok şaşırdım. Eşime söylediğimde o her zamanki gibi çok rahattı. Sen yaparsın diye bana yüreklendirici ve  övgü dolu sözleriyle motivasyonumu tavan yaptırdı... ♥ SAĞOLSUN en ennn büyük destekçim, iyi var ! Canım benim O ! ♥ Çok severim kendisini... ☺
Üstelik o çiğ böreği içinde kıyma olduğundan yıllarca yemeyen bir müstesna kişiliktir. Bizim evde nişanlıyken iki kere sanırım peynirlisini yemişti. O yemiyor diye ona bi' kısmı peynirli özel yapılmıştı. Kıymalı böreklerle hiç arası yoktur. Fakat bu sefer ben yaptığım için bayıla bayıla yedi. Daha sonra bunca zaman yemediğine hayıflandı. Ama yine de dışarda yemem senin elinden olmadığı için diye de ekledi. ☺
MALZEMELER :

  • Hamuru ; 1 adet yumurta,
  • 1 çorba kaşığı yoğurt,
  • 2 çorba kaşığı sirke,
  • 1 tatlı kaşığı tuz,
  • 1 su bardağı ılık su,
  • 750 gr. un 

*(Yarı yarıya  hem beyaz un hemde tambuğday unu kullandım)
siz hangisini tercih ederseniz onu kullanın. Evde un azalınca tam buğday unu kullandım)
Kıymalı iç harcı için gerekli malzeme :

  • 250-300 gram orta yağlı kıyma,
  • 2 adet orta boy kuru soğan,
  • 3/4 çay bardağı su,
  • 10-15 dal ince kıyılmış maydanoz,
  • tuz, karabiber ve isteğe bağlı olarak pulbiber
  • *(Baharat oranları sizin damak tadınıza bağlı, ona göre ayarlayabilirsiniz),
  • Kızartmak için sıvıyağ !

YAPILIŞI :
Derin bir kaba 1 yumurta, sirke, yoğurt ve tuz alınır. Elenmiş un azar azar eklenir. Su birden konulmaz. Yavaş yavaş yoğurma işlemiyle eklenir. Çok iyi yoğurulup, iyi kıvamlı bir hamur elde edilir. Yapışmayan kıvama gelince üzerine hafif nemli bir bez örtülerek en az yarım saat dinlendirilir. Hamurumuz mayalanırken biz iç harcını hazırlayalım. Soğanların dış kabukları soyulur, rendelenir. Soğanın fazla suyu alınır. İçine kıyma, tuz, karabiber, pulbiber, kıyılmış maydanoz konup, yoğurulur. En son kıymayı açmak için su eklenir. Mayalanan hamur eşit şekilde ya 8 yada 16 parçaya bölünür. Eğer küçük yapmak isterseniz 16 büyük yapmak isterseniz de 8 eşit parça idealdir. Ben ilk önce küçük düşündüm. Baktım gözüme çok ufak geldi hemen büyük boy yaptım. Tercih size kalmış, nasıl isterseniz o şekilde hamurunuzu açabilirsiniz. Her bezeyi merdane ile ince açmaya gayret edin. Baktınız hamur biraz ele yapışma gösteriyor biraz un serperek istediğiniz boyda hamuru açın. Tam yuvarlak değil biraz ovalimsi şekilde olsun. Bu hamuru ikiye katlayacağımız için uçtan ortaya doğru kıymayı elimizle açarak, yayalım. Daha sonra ikiye katlayıp hamur keseceği veya bir tabağın kenarı ile yuvarlayarak keselim. *(Kenarlarını parmaklarımızla birbirine doğru hafif bastıralım ki pişerken açılmasın.) Büyük bir tepsiye yağlı kağıt serelim. Yaptığımız hamurları birbirine yapışmayacak şekilde biraz aralıklı dizelim. Bu esnada yayvan büyük bir tavaya sıvıyağı koyalım. Kızınca arkalı, önlü kızartalım. Aklınızda olsun börekler çok hızlı pişiyor. Bunun için elinizi çabuk tutup, hızlı çalışın. Böreklerde pişerken çıkan sesler sizi korkutmasın. Patlamalar, cazırtılar olacaktır, paniklemeyin. Ocağı aynı ısıda tutmayın. Azaltıp, çoğaltarak ısı ayarı ile oynayın. Gözünüz böreklerde olsun. Kontrolü elden bırakmazsanız istediğiniz sonuca ulaşmanız kaçınılmaz olacaktır. Pişenleri kalın kağıt havlu serdiğiniz geniş bir kapta biraz bekletin ki fazla yağı emsin. Daha sonra servis tabağına alıp, istediğiniz şekilde servis yapabilirsiniz. Ben eşimin istediği üzerine domateslerle süsledim. Nane fikri bana ait. Yanına bol köpüklü ayranla enfes oldu... Biz yemelere doyamadık. İyiki denemişim diyorum. Biraz uğraştırıcı bi' deneyim oldu ama inanın değdi. Sizede şiddetle tavsiye ederim. Üstelik tambuğday unu kullanmış olmam içimi rahatlattı. Artık hamur işlerimde tambuğday unu kullanmayı tercih ediyorum.
Şimdiden deneyecek olanlara kolay gelsin...
AFİYETLER OLSUN... ☺
Diğer tariflerime ulaşmak için arama bölümünü veya  *ARŞİVİMİ*  kullanın !