Bugün sizlere
Pinterest'de görüp denediğim patlıcanlı çıtırların tarifini vermek istiyorum. Daha o zaman kış ayına girmemiştik ve halen
patlıcan vardı. Yani
patlıcanın son demlerini yaşıyorduk diyebilirim. Şimdi yine var diyeceğinizi biliyorum. Tabii var ama mevsimi mi acaba? diyeceeektiiim
patlıcan mevsimine geldik. Çünkü bu tarif bir ay önce yazıldı. Fakat arşivde unutmuşum. ☺ İşte şimdi tam zamanı ! *Gerçek
patlıcan mevsimi haziran ayı ! Artık günümüzde tarım ve teknoloji geliştiği için herşey biribirine karışmış durumda ! Maalesef her mevsim her sebze ve meyveyi artık bulabiliyoruz. Neden maalesef dedim çünkü mevsimi dışında üretilen hiçbir şey asla doğalı gibi sağlıklı ve lezzetli olamaz. Herşey mevsiminde güzel ! İbn-i Sina taaa o zamanlar sebze ve meyveyi zamanında tüketin diye öneride bulunmuş herhalde bunu boşuna bizlere söylemedi. ☺ Ama gelgör ki insanoğlu bi' türlü akıllanmıyor. Sonrada gelsin türlü türlü hastalıklar ! Doğrusunu isterseniz mevsiminde tüketin lafını artık birçok kişiden duyar olduk. Fakat bu son bir-iki yıldır bu söylemi ağzına alanlar daha önceleri yazın kış sebze ve meyveleriyle, kışın da yaz sebze ve meyvelerini kullanarak tarifler verdiler mi ? VERDİLER ! eee ben buna defalarca şahit oldum. İstisnaları tabii her zaman dışarda bırakıyorum.(Mesleğini ahlakıyla düzgün bi' şekilde icra edenleri kastediyorum!) Mesela geçen ve ondan önceki Ramazan aylarında pırasa tarifi verenleri görünce şok oldum.(Ramazan'da bildiğiniz gibi o zaman yazın ortasına denk geliyordu, Temmuz-Ağustos) Bunu yapanlar bide bilmiş bilmiş ukala tavırlarıyla takipçileriyle paylaştılar. Soranları da adeta paylarcasına hiç hoş olmayan usluplarıyla cevap verip, hiçbir şeyin altında kalmam tavırlarına rastladım. Hani günümüzün atar mı gider mi dedikleri türden. Şimdi de çıkmış herşey mevsiminde diyorlar. İnsan kendisiyle bu kadar mı çelişir? Olsun geçte olsa doğru yolu bulmuş olmaları da hiç yoktan iyidir. İşte bu yaptığım çıtırları ben o zaman *
TUMBLR Sevinç'in Dünyası'nda paylaşmıştım. aaa bi' baktım bunun aynısını hemen yapmışlar. Daha önce de
belirttiğim gibi ben rahat rahat paylaşımda bulunamayacak mıyım ? hemen anında millet gördüğü fikri kapıp sanki kendisinin
MİŞ gibi yaparak takipçilerine sunuyor. Geçen gün benim aylar öncesinden tarifimi verdiğim
Yufkalı Şiş Köfte tarifimi uygulamışlar. Tabii ufak değişiklik yapıyorlarki benim tarifim diyebilsinler. İnsan uyguladığı tarifin sahibini, bloğunu belirtir. Ama yook bunların öyle bi' egoları şişmiş ki sormayın gitsin. Ben defalarca işini ahlaklı yapanları dışarda tutarak tarifi uyguladığınız linkleri paylaşın diye kaçkere yazdım. Fakat millet fikir hırsızlığına o kadar alışmış ki yüzsüzlüğün ben böylesini görmedim. Pes doğrusu ! Bu sinsi insanlarda inanın
ikrah ettim. Artık tarifini yayınlamadan paylaşımda bulunmayacağım. Çünkü ne yaptıysam kısa bi' süre sonra bi' bakıyorum yapılmış. Hatta bilgisayarımda casus yazılım dedikleri şeyler da bulundu. Nasıl yapıp ediyorlar ben anlamış değilim. Bunlar bu işin uzmanı olmuş. Girip herşeyi kurcalıyorlar. Beni şüpheci yaptılar. Sizde benim yerimde olsanız aynısını düşünmez miydiniz? Çeşitli önlemler alsamda olmuyor. Bende artık kendimce başka önlemler geliştirdim. ☺Eğer bi' işle uğraşıyorsanız böle arızalı insanlar mutlaka karşınıza çıkıyor. İsteselerdi ben hemen tarifi onlara burada yayınlardım. Onlarda rahat ederdi bende. Bana bunca sıkıntı çektirmenin alemi nedir yahu??
Hangi mevsimde, hangi meyveler, sebzeler ve balıklar tüketilir. Bu listeyi sizlere bilgi olsun diye bu
sitede buldum. Oradan alıntıdır !!
http://woto.com/mevsiminde-besinler Linke tıklayıp, ayrıntılı inceleyebilirsiniz. Aklınızda olsun ! ☺
Geçen ay çok sıkıntılı günler yaşadım. Resmen arşivime casuslar tarafından müdahale edildi. Hoop arşiv gitti. Sonra burada belirtemeyeceğim şekilde giden dosyalar geri getirildi. Bu sinir ve stress yüzünden o kadar kasılmışım ki kolumu kullanamadım. Üstüne üstlük koşuşturmaktan yoruldum ve sonunda da hasta oldum. Neyse ki benim kendime has yöntemlerimle doktora gitmeden kendimi düzeltmeyi başardım. Başkası olsa acillik olmuştu. Çok şükür bu sıkıntılı dönem sona erdi. Gerginliğimi her zaman destekçim olan Sevgili eşim sayesinde attım. Şimdi tarifi sizlere verebiliyorum. Bunca sıkıntının yanında eşimle ♥
Gümüş Yılımızı♥ kutlamasınıda ihmal etmedik. Tanışma, çıkma, nişan ve evliliğimiz hepsi toplam
25 yıl olmuş. Dile kolay neler yaşadık neler ! Anlatsam kitaplara roman olur, filmlere konu olur ! İşte bunca olayın içinde bloğuma bir aydır yazamamışım.
Vereceğim bu tarif çok kolay ve basit ama bi' o kadar da lezzetli. İster yemeklerinizin yanına ister beş çayına hazırlayabilirsiniz. Ben çorba yanına çok yakıştırdım. İçlerine patlıcan koyup denedim. Fakat siz ister patatesli, ister peynirli yada aklınıza gelebilecek v.s. değişik malzemeleri kullanarak deneyebilirsiniz. Malzeme çeşitliliği size kalmış. Fikir çok güzel.
Pinterest'de çok güzel fikirler paylaşılıyor. Ben orada gördüğüm birçok fikri sanki kendisi yapmış gibi paylaşan bloggerların neden kaynak göstermeden yaptıklarını anlamıyorum. Onları takip eden birçok kişi de zannediyorki o fikri o bulmuş. Fikri bul, kopyala, takipçiye yapıştır. Takipçide afiyetle yesin. Hani sizin dürüstlüğünüz ?
Bu tarifi tavuk suyuna tel şehriyeli çorba ile birlikte yaptım. Bu çorbanın tarifinide belki birgün sizlere verebilirim. Ama sırada diğer tariflerim var. Onları bi' yavaş yavaş paylaşayım ona da sıra gelir inşallah ! ☺
Malzemeler :
- 12 dilim tost ekmeği (ben UNO kullandım),
- 2 adet patlıcan,
- 1 adet soğan,
- 2 adet kapya biberi,
- 2 adet domates veya 1 yemek kaşığı salça,
- 12 adet kiraz domates,
- 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı,
- tuz ve baharat (kekik, kuru nane, fesleğen, karabiber, kimyon)
- üzerine kaşar peyniri rendesi ve süslemek için nane yaprakları
YAPILIŞI :
İlk önce iç harcı hazırlayalım: Patlıcanları alacalı soyup, tuzlu suda acısını çıkarttıktan sonra küp küp doğruyoruz. Tencereye yağı koyup, kızmasını beklerken yemeklik soğanları ve biberi ince ince doğrayalım. Yağını içine atıp hafif kavuralım. Ardından patlıcanları ekleyelim. Kavurunca içine isteyen kabuğu soyulmuş küp domatesleri yada salçayı ekleyip patlıcanlarla bütünleştirip, soteleyebilir. 4-5 dakika sonra tuzunu ve baharatlarını ekleyelim. 2 dakika geçince de ocaktan alalım, Kenarda soğusunlar. Muffin kalıplarına tost ekmeklerini yerleştireceğiz. Ekmekleri bardak ile bastırarak yuvarlak kesiyoruz. Yuvarlak ekmekleri muffin kalıplarının yuvalarına parmaklarımızı birleştirerek bastırıp, çukurlaştırıyoruz. Yukarıdaki fotoğraflarda nasıl yaptığımı detaylı görmektesiniz. Aynen bu şekilde 12 dilimi yuvalara yerleştirelim. İçine soğumuş patlıcanlı malzemeyi kaşıkla koyalım. Ortalarına kiraz domates, onların üzerine eski kaşar rendesi serpiştirelim. 180 derecede kaşar peynirleri eriyinceye kadar (ben 4-5 dakika) fırında tutup hemen çıkardım.
Tavuklu tel şehriye çorbasının yanında servis yaptım. Çıtırların üzerine biraz kekik serptim, nane yapraklarıyla sundum. Ertesi gün bu çıtırlar o kadar beğenildi ki beş çayının yanında ufak atıştırmalık olarak tekrar denedim. Sizlere kolay ama güzel sunumla fark yaratabileceğiniz pratik bir tarif vermek istedim. Deneyecek olanlara şimdiden kolay gelsin, afiyetler olsun diyorum. Şimdilik yeni tariflerimde buluşmak dileğiyle hoşçakalın ! ☺
*AFİYETLER OLSUN !..*
Diğer tariflerime ulaşmak için arama bölümünü veya
*ARŞİVİMİ* kullanın !