Benim Lezzet Dünyama Hoşgeldiniz

Benim Lezzet Dünyama Hoşgeldiniz
Sevinç'in Lezzet Defterine Hoşgeldiniz !

Sevinç'in Lezzet Defterine hoşgeldiniz!

Yeni Lezzetlerde buluşmak dileğiyle!...

30 Ocak 2015 Cuma

Pazılı Nohut Yemeği !

Geçenlerde internette yöresel çorba çeşitlerini araştırırken karşıma tesadüfen bu tarif çıktı ! Pek bi' dikkatimi cezbetti. Bildiğiniz gibi kış ayındayız. Çorbasız olmaz. İçimizi ısıtan sımsıcak içecekler içmek istiyoruz. Bi' yandan hafif beslenmek az, öz yiyip fazla acıkmayacak uzun süre tokluk hissi yaşayacağımız lezzetler arıyoruz. Yani ben kendi adıma istiyorum, arıyorum. Sizde aynı fikirde misiniz?? ☺Çorba planlarken birden fikir değiştirip bunu yemeğe dönüştürmeye karar verdim. Tarifi okudum. Bazı malzemeleri kullanmak istemedim. Siz isterseniz kullanabilirsiniz. Pirinç olayını çıkarıp, bulgur koydum. Biliyorsunuz pirinç şekeri yükselten bi' gıda. Bulgur ise glisemik indeksi düşük yani şekeri birden çıkarmıyor ve sizi uzun süre tok tutuyor. Bu yemeği yapınca kendimi hem bedensel olarak hemde vicdanen çok iyi hissettim. Benim gibi tatlı seven birisi bunu hissetmişse artık bu bizde hep pişecek demektir. Tadına bakınca inanır mısınız tatlı isteği falan hiç olmadı. Sebzeleri her zaman çok sevmişimdir. eee nohutu zaten severim. Hatırlayın bi' önceki tarifimi; Nohutlu Rulo Köfte !  Evde haşlanmış nohutun sonunu bu yemekte kullandım. Pazardan bir demet pazı almıştık. Onunla ikisini birleştirdim. Ortaya bu sonuç çıktı ! ☺ Yanına bol yeşillikli salata ve dolu dolu bi' kase yoğurt ohhh daha ne isterim ki..! Çok besleyici hem çok sağlıklı missss.... Ağır beslenmişseniz ertesi güne hafif bi' alternatif olabilir.
Nohut çorbalara, yemeklere, salatalara.. aklınıza gelebilecek tüm yemeklere konulabilecek şahane bi' gıda ! Kafanızda birçok alternatif oluşturup, deneyebilirsiniz. Bulgur zaten çok lezzetli ! Sebzeler de var ! Bunu sağlıklı beslenen bireyler rahatlıkla yapabilir. Geçenlerde Canan KARATAY'ı tv'de gördüm. Anlattıklarına kafam takıldı. Kendisinin kitabını alıp en kısa sürede okuyacağım. Diabet hastalarına, sağlıklı beslenmek isteyenlere çok güzel bilgiler verdi. Pirinç yerine bulgur önerdi. Unun şekerden fazla şekeri yükselttiğini falan söyledi. Bu bilgiler ve diğer anllattıkları kafamı epeyce kurcaladı. O kadar çok yanlış bilgiler ortalıkta dolaşıyorki ! İnsan bazen ne yiyeceğini şaşırıyor. Herkes tutturmuş benim yaptıklarım çok sağlıklı onu yeme bunu ye...v.s. offff en iyisi kitabı alıp okumak ! Ayrıca her insanın yapısı farklı. Vücudumuz zaten bize gerekli sinyalleri gönderiyor. Yani benimki böyle. Bazen canım tatlı yemek isterken ertesi gün hiç istemiyor. Çok sağlıklı beslenip arada kaçamaklar da yapıyoruz !! Sonuçta makine değiliz ! Hepimizin ihtiyaçları farklı !.. ☺ Şimdi vereceğim tarif tamamen benim deneyimim sonucunda çıkan bi' lezzet ! Aklınızda olsun isteyen içine tuzunu, acısını, baharatını...v.s. istediği ölçüde ekleyebilir yada çıkarabilir.
Malzemler:

  • 1 bağ pazı (1 demet),
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut,
  • 1/2 su bardağı bulgur,
  • 500gr. tavuk kıyması,
  • 2 adet orta boy kuru soğan,
  • 10 adet cherry domates (kiraz domates)
  • 2 adet havuç,
  • 1 yemek kaşığı salça (domates veya biber),
  • Yarım demet dereotu,
  • 10-15 dal maydanoz,
  • 2-3 diş sarmısak,
  • 1 çay bardağı zeytinyağı,
  • 1'er çay kaşığı tuz, karabiber, kimyon, kuru nane, kekik, sumak (isteyen acı koyabilir)

YAPILIŞI:
İlk önce pazıları ayıklayıp, iyice yıkayalım. Ben sebze yıkarken her zaman 15-20 dakika sirkeli suda bekletip daha sonra bol suda 2 kere yıkayıp, süzdürerek kullanıyorum. Sebze kurutucunuz varsa çok daha iyi olur. Daha sonra tencereye yağı koyup yemeklik doğranmış soğanı pembeleştirin. Ardından tavuk kıymasını ekleyip, kavurun. Sarmısağı atın. Kıyma suyunu çekene kadar kavurmaya devam edin. Havuçların dışını bıçakla kazıyıp, halka halka doğrayın tencereye atın,soteleyin. Salçasını koyun, çevire çevire devam ederken kiraz domatesleri dörde bölüp ekleyin. Onlar pişerken pazıları elinizle 3'e 4'e bölün. Ben bıçak kullanmayıp bu işi ellerimle hallediyorum. Parçaladığınız pazıları ekleyip 4-5 dakika karıştırın. Haşlanmış nohutu, yıkadığınız bulguru koyup üzerine sıcak su ekleyin. Suyun miktarı yemeğin üzerini bir parmak geçinceye kadar olsun. Ben göz kararı yaptım. Sebzeler ve bulgur yumuşayıncaya kadar pişirin. Ocağın altını kapatmaya 2-3 dakika kala kıyılmış dereotunu, maydanozonu, tuzunu ve baharatlarını ekleyin. Altını kapatıp,5-10 dakika kapak kapalı olarak bırakın. Merak etmayin tencere sıcak olduğundan hemen soğumaz. Dinlenme esnasında yemek kendine gelir. Direk sıcak servis yapınca ben lezzeti algılayamıyorum, dinlenmiş daha çok hoşuma gidiyor!.. Yanına yaptığınız bol yeşilliklerden oluşan salata ve yoğurtla servis yapabilirsiniz !
AFİYETLER OLSUN !!.. ☺
* Bu blogda kendimce uygulayıp denediğim lezzetleri paylaştığımı defalarca belirttim. İster yabancı bir kaynaktan yada kendi kültürümüzden lezzetleri yapıp, deneyerek buraya koyuyorum. Bu benim kendi kişisel zevkim, damak tadım, tercihim. Öz kültürümüze ait lezzetleri ne kadar merak edip yapıyorsam da dünyadaki yemek trendlerini, neler olup bittiğini de bi' o kadar merak ediyorum !
Bu bazı kendini bilmez hadsizlere cevap olarak gelsin !! İster KÜTÜK PASTA yaparım ister GÖZLEME açarım ! İsteyen takip eder istemeyen etmez ! İster ''TASARIM BLOĞUMDA TASARIMLARIMI YAYINLARIM ✍ İSTER BURADA YAPTIĞIM TARİFLERİMİ PAYLAŞIRIM !..''  BU KADAR BASİT !!..                                                                                                     % SEVİNÇ ..   

ʚïɞİNSANLAR SİZİ KOYABİLECEK KATEGORİ BULAMAYINCA VARLIĞINIZDAN RAHATSIZ OLURLAR !!BOŞVERİN ONLARI GİTSİN !!  ʚïɞ☺☻**dİĞER tARİFLERİMİ MERAK EDENLER aRŞİVE tIKLAYIP, ULAŞABİLİR ! *

23 Ocak 2015 Cuma

Nohutlu Rulo Köfte !

En son nerede kalmıştık ☺ KÜTÜK PASTA tarifinden bu yana hemencecik 2 hafta geçivermiş ! İnanın ben günleri takip etmekte zorlanıyorum. O kadar hızlı akıp gidiyor. Ve bunu herkesden duyuyorum. Bu rulo olayı bende ne zamandır var ! Ara ara böyle rulo lezzetlere takarım ben !! Bu rulo köftenin başka başka versiyonlarını farklı malzemeleri karıştırıp, kullanarak denemişliğim çoktur. Ayrıca bana kendisi dilimlenince oldukça şık gelir. Hele o içindeki renkler ve lezzetler birleşince müthiş olur. İşte bu da öyle güzel, öyle lezzetli oldu. Ben sizlere daha önce ne demiştim; bu blogda kendimce denediğim ve lezzetinden emin olduğum tarifleri paylaşıyorum diye. Bu benim damak lezzetim sonucunda ortaya çıktı. Herkesin damak tadı, görüşü farklı. Bi'de emeğe saygısı olmayanlar var ! Onlar bildiğiniz laf olsun diye konuşurlar. Bu sosyal medya da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan şahıslar o kadar çokki ! Beğenmeyen bu bloğa hiiç uğramasın. Onlara hitap edecek çok blog var.
Bu bloğu hiç kimseden yardım almadan kendi kendime oluşturdum. Dilim döndüğünce sizlere bildiklerimi, deneyimlerimi aktarmaya çalışıyorum. Okuyorum, araştırıyorum, deniyorum. İmkanlarım doğrultusunda fotoğraflar çekiyorum. Sunumları kendi zevkim doğrultusunda hazırlıyorum. Yani sözün özü emek veriyorum EMEK ! Birde bunu yapmadan işin kolayına kaçanlar var. Onları görünce gözlerime inanamıyorum. Kullandığınız malzemeyi görüyor; bir-iki değişiklik yaparak tarifi yazıyor. Demiyorki; ben şurada gördüm, fikri buradan aldım. Sonra aynı fotoğraf benzeri çekip, koyuyor. Pekii daha önce niye aklına gelmiyordu. Bende görünce mi aklına geldi ? ! Bunlara ben ''İÇERİK HIRSIZI'' diyorum!.. Üretemeyince bu yola başvuruyorlar !
Bu köfte bildiğiniz ''FALAFEL'' gibi gözüksede aynısı değil. Rulo köftenin yani dalyan köftenin nohutlusu gibi ! Şimdi bunu nereden yaptın diyeceklere cevabım; benim eşim nohutlu pilava bayılır. Ona yeniyıl menümde yer alan yemeklerden biri nohutlu pilavı yapmıştım. Ve nohutu fazla haşladığımdan bi' kısmını dolaba kaldırdım. Uzun süre bekletmeden değerlendirmek istedim. Rulo köfte ve benzeri minik atıştırmalık köfteleri yapmaya karar verince nohut gözüme çarptı. Dedim ekleyip, bakalım sonuca ! 
Falafeli çok çok uzun yıllar önce tahminen 16 yıl önce ilk kez Emel Başdoğan'ın yemek programında görüp, yapmıştım. Daha o zaman yemek programları bu kadar popüler değildi, tektük vardı. Şimdi ortalık yemek programı ve yapanlardan geçilmiyor. Hatta o zamanlar bilir misiniz rahmetli  ÜMİT USTA vardı. Nurlar içinde yatsın, mekanı cennet olsun. Sonra bi' ara Gülriz Sururi şahane uslubunla çok güzel program yapardı. Ömrü uzun olsun. İşte bu ustaları izleye izleye yemek kitaplarını inceleyip okuya okuya kendimce naçizane bu günlere geldim. Şimdi günümüzde de lezzetlerini ve sunumlarını beğendiğim özel insanlar var ! 
Bunlardan benim için en ennn özeli Mucize Lezzetler programını sunan, hazırlayan, Hürriyet Gazetesinin Cumartesi ekinde her hafta yazılarını yayınlayan ♥Sevgili Refika BİRGÜL♥ ona sevgim çok çok ayrı. İleriki yazılarımda kendisinden bol bol bahsedeceğim. Kitabıda ayrı bi' güzel ! İşte onun kitabında da Nohutlu EŞ Köftesi olarak var. Veeee hatta programında benim ısrarla istemem üzerine yapmıştı.Bende deneyip, fotoğraflayarak kendisiyle Twitter'da paylaşmıştım.Ben onun en başından beri (Ekim-2011) en yakın en sıkı  takipçisiyim. Onun deyişiyle ''JOY''uyum'' ☺
Bu onu andırsada farklı bi' lezzet oldu. Yani falafel ile rulo köfte birleşmiş olup ortaya ''Nohutlu Rulo Köfte'' çıktı. aaa falafel ne diyenler olabilir. Yaptığım araştırma ve kendi bilgilerime dayanarak söylüyorum; FALAFEL bi' orta doğu yemeği. Köftenin içine nohut konuyor. Baklagil köftelere bana çok yakışan bi' malzeme. Hani derler ya; Yedikçe Yiyesiniz Geliyor. Doyumsuz bi' lezzet !! Ben ve eşim bayıla bayıla yedik. Üç farklı sunum yaparak denedim. Hepsi çok çok güzel oldu. Sizde benim gibi denerseniz ne dediğimi tadınca anlayacaksınız. Tarife geçmeden önce birde şunu eklemek istiyorum; bu köftede karbonat var ! O da benim eski komşumdan kalma bir bilgi. Kendisi bana bir gün ''Yunan Köftesi'' yapmıştı ve içinde de karbonat vardı. Almanya'da bu bilgiyi öğrenmiş o da bana aktardı ! İşte bu köfte böyle ortaya çıktı. İyiki de yapmışım, şimdi sizlerle paylaşıyorum !!
☺Hadi kolay gele... B A Ş L A Y A L I M !!...
Malzemeler:

  • 500 gr. köftelik kıyma,
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut,
  • 2 baş rendelenmiş soğan,
  • 2 adet haşlanmış havuç,
  • 2 adet haşlanmış patates,
  • 1 yemek kaşığı domates salçası,
  • 1 yemek kaşığı yoğurt,
  • yarım demet kıyılmış maydanoz ve dereotu,
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ,
  • 1 adet yumurta,
  • Köftenin üstüne 100 gr. dilpeyniri,
  • 5 adet tost ekmeği yada evde varsa 3 yemek kaşığı galeta unu (Hiçbiri yoksa bayat ekmek içide kullanabilirsiniz.)
  • 1 çay kaşığı karbonat,
  • 1'er çay kaşığı kimyon, kuru nane, karabiber, sumak, kekik,
  • çay kaşığının ucu ile tarçın,
  • 1/2 çay kaşığı deniz tuzu (Tuz ve Baharat oranlarını siz kendi damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. İsteyen acı ekleyebilir. Biz sağlık sorunlarımız nedeniyle acı kullanmıyoruz.)
  • 4-5 adet kiraz(cherry) domates,
  • 2 adet kırmızı biber,
  • 2 adet kapya biber.

YAPILIŞI: İlk önce havuç ve patatesi soyup, haşlayalımki soğusunlar. Onlar soğurken biz gelin köfte harcımızı yapalım. Köfte yapmak bildiğiniz gibi çok kolay gözüksede önemli olan ona şekil verebilmek. Ben soğanı rendeleme işlemini mutfak aletleriyle yapıyorum. Yok ben elde rendeleyeceğim derseniz; gözlerinizin yanmasına katlanacaksınız demektir. ☺ Soğanı rendeledikten sonra tost ekmeklerini ve yarım demet maydanoz+dereotunun yarısını robotta çektim. Öyle ekmekleri ıslatmama falan gerek kalmadı. Soğanın suyu zaten o işi halletti. Ama siz zorlanırsanız ekmekleri ıslatıp yapabilirsiniz. Eskiden ♥anneannelerimizin♥ yaptığı gibi olur. Köftelik kıymayı yoğurma kabına alın. İçine soğanı, dereotunu, maydanozu, ekmek içini, yumurtayı, yoğurdu, baharatları, karbaonatı,tuzu, salçayı, sıvıyağı,tarçını, nohutu koyun, iyice bütünleşene kadar yoğurun. Ben nohutları parçalamayı unutup öylece attım. Yoğurma işlemi esnasında zaten parçalandılar. Bi' kısmıda irice kaldı. Merak etmeyin hiç önemi yok oda ayrı bi' görüntü ve damakta lezzet verdi. Tüm malzemeyi yoğurunca dinlenmeye bıraktım. Bu arada soğuyan patatesleri bi' güzel ezip, püre yaptım. İçine kıyılmış, dereotu ve maydanoz birazda tuz ekledim. 1 tatlı kaşığı kadar az miktarda sıvı yağı koydum, yoğurdum. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye köfteyi ellerimle yaydım. Hemen üstüne patates püresini döşedim. Ardından haşlanmış havuçları koyup, yuvarlayarak rulo şekline getirdim. En üstüne ellerimle parçalayıp, didiklenmiş dilpeynirlerini koydum. Kiraz domatesleride renk versin, görüntü hoş gözüksün diye dilpeynirlerinin üzerine dilimleyerek dikkatlice yerleştirdim. Evde biberlerim vardı. Onlarıda fırında yanında közledim. Köfteyle köz biber harika oldu. Kiraz domatesde(Cherry) ekleyiverdim.☺
Oldu mu sana tontiş rulo köfte ! 180 derecede verdim fırına ağar ağar 30-40 dakika pişirdim. aaa bu arada az kaldı unutuyordum. Köftenin bi' kısmını yuvarlak olarak da yaptım. Onlarıda atıştırmalık porsiyonlar şeklinde hazırladım. Bunu Refika ve diğer yabancı yemek sitelerinde de, Pinterest'te de görmüştüm. Aklımın bir köşesinde o görüntü kalmış. Ve çok hoşuma gitmişti. İsteyen bu şekilde de dener evde parti yaptığınızda çok hoş gözükür. Onun için ekmek fırınlarında satılan küçük minik pofpof ekmekçikleri kullanabilirsiniz. Yok ben ondan bulamam şimdi diye düşürseniz; Tabağınıza köfteleri yerleştirin. Üzerlerine ketçap+hardal sıkın, kekik, sumak ve maydanozla süsleyerek naneli ayranla sunun inanılmaz lezzetli olacaktır. Alın size bi' köfte tarifinden üç farklı sunum seçeneği !! eeee artık ben size ne yapayım ! Denediğim herşeyi sizlerle elimden geldiğince paylaşıyorum. Bu Sevinç usulü lezzetler umarum hoşunuza gider, dener ve benimle görüşlerinizi paylaşırsınız. 
Nohutlu Rulo Köftemiz pişince hemen çıkarıp dilimlemeye kalkmayın. Sıcakken parçalanabilir. Bırakın fırında biraz dinlenip, kendine gelsin. Sonra çıkarıp istediğiniz kalınlıkta dilimleyerek servis tabağına alın. Yanına köz biberler, domatesler yerleştirin. Üzerine kekik serpin. Maydanoz ile süsleyip artık sunabilirsiniz. Ben kalan patates püremi yuvarlak şekil vererek, sumak ve naneye yuvarladım. Onuda yanına koydum. Umarım görüntü ve tadı sizler tarafından beğenilir. Zira biz çok sevdik. Tavsiye ederim. 
AFİYETLER OLSUN !! ..☺  

9 Ocak 2015 Cuma

KÜTÜK PASTA (Sevinç usulü) !

Geçtiğimiz salı günü (6 OCAK 2015) ilk defa ♥KÜTÜK PASTA♥ denemesi yaptım ! 2014'e girmeden önce Pinterest'te devamlı karşıma rulo kek ve kütük pasta tarifleri çıkınca bende dayanamadım ! Daha önce bildiğiniz gibi Çilek Desenli Rulo Pasta yapmıştım ve çok beğenilmişti ! Hem görüntü hem tat hemde sunum olarak inanılmaz övgüler aldım ! ☺ Pinterest'i 2012 yılında keşfettim.Girmeye bi' türlü cesaret edememiştim. Daha o zamanlar bloğum falan yok. Bi' Twitter var o kadar !! Daha sonra hepsi oldu ama NASIL ?!?!..28 Şubat 2013'de bende Pinterest denilen sosyal medya platformuna giriş yaptım. Şahane bi' ağ ! ♥ TUMBLR'dan sonra en en sevdiğim yer !!♥ ☺Fark ettimki; insanlar ne güzel tarifler yapıyor diye düşünürken vede hayran hayran bakarken aaaa bi' baktım o fikirler onların değilmiş ! Çoğunluk meğersem Pinterest veya yabancı sitelerden görüp uyguluyormuş. Öyle zannedildiği gibi kendilerinin fikirleri falan değil şahane fikirler hep oradan çıkıyormuş. Maşallah bizdeki bloggerlar çeviri yaparak denediklerini yayınlıyorlar. Bende acemice bakarken buna defalarca şahit oldum. Bazılarını istisna olarak dışarda tutuyorum. Onlar kaynaklarını belirterek usule uygun yayın yapıyorlar. Neyse efenim sonuç olarak fikirleri aldıkları site veya kaynağı belirtmemeleri beni asıl ilgilendiren konu ! Kaynak belirtilmeli. Çünkü o kişinin emeğine saygı ve meslek ahlakı  bunu gerektirir. Tabii halen bloggerlığın bi' meslek olarak geçerli mi değil mi ? bi' ona bakmak gerekir ! eee o da başlı başına ayrı bi' konu !  Eğer bi' işi tam olarak layıkıyla yapıyorsanız meslek etiği diye bi' şey var !! Başkalarının fikirlerini yürütmek hiç hoş karşılanabilecek bi' durum değil. Buna fikir hırsızlığı denir! Ne var sanki şuradan şu fikri gördüm diye yazmak, belirtmek bu kadar mı zor ?? 
*Ben bu durumları daha önce tasarım dersimizde de çok yaşadığım için hiç yabancı değilim. Birgün hocamızın verdiği ödevleri fazlasıyla yapıp, ekstra güç sarfederek geceli, gündüzlü yapıp bitirdim. Gününde teslim etmek için onca çaba sarfederken arkadaşın biri gelip ayyy neler yaptın, bi' bakabilirmiyim dedi. Bende hiç aklımdan onun gibi fikirler geçmediğinden gösterdim. Ertesi gün bir baktım benim yaptığım bluz kolunun aynısı etek detayı v.s. hepsi birebir kopya edilmiş yada biraz ufak değişikliklerle yapılmış mı?!?!..  Vee daha bunun gibi neler neler. Allahtan ben ödevimi önce teslim etmiştim. Hoca hemen benzer detayları, çizgileri farketti. aaa bu Sevinç'in tasarımına ne kadar benziyor demez mi? Siz düşünün seyreyleyin o anı ! Buna benzer insanlar her yerde her zaman mevcut ! Artık hiiiç şaşmıyorum. Kendileri üretemedikleri için başkalarının fikirlerini rahatlıkla çalabiliyorlar. Ben herşeyin artık fardındayım. Uzun zamadır insanları gözlemlediğimden, birçok şeye şahit oldum, herkesini tek tek çözdüm ve halende çözüyorum diyebilirim. Mesela; bir malzemeyle kimsenin kullanmadığı bi' lezzet yakalıyorsunuz. Sunumunu özenerek hazırlıyor, fotoğraflıyorsunuz. Daha blogda tarifini yazmadan paylaştığınız sosyal medya ağından kopyalayıp, yapıveriyorlar. Hadi gelde sinirlenme !! Maalesef bunların yaptıklarına artık ne dendiğini biliyoruz ; HIRSIZLIK : *Fotoğraflarımın ve tariflerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ben sizlere yaptığım denemeleri burada paylaşmak için bu bloğu oluşturdum!.. Bu yasal uyarıyı neden hiçe sayıyorsunuz ??!!   
Bu konuda inanılmaz dertliyim ! Çok rahatsız edici bi' durum ! Bununla ilgili bazı sitelere uyarı maili attım. Beni dikkate alıp hemen gerekeni yapanlar oldu. Bazılarınınsa pişkinliğine şaşırdım. Bunlar nasıl insan dedirtiyor !! PES DOĞRUSU !! Hem bunlara canımı sıkarken birde güzel, farklı bi' lezzet yakalamanın mutluluğu, heyecanı ile yaptığınızı paylaşıyorsunuz. Mesela Facebook, Twitter, Instagram v.s. gelin görünki insanlar bakıyor, görüyor ama görmemiş gibi davranıyor. Özellikle Facebook hesabınızda ! Orası zaten ayrı bi' olay !! Ben oraya geç girdim. Tam bir facia !! Arkadaş listenizden toplasanız bir elin parmaklarını geçmez beğeni yok, yorum zaten hiiiç yok. Nasıl bir yerdir anlamadım, gitti. Bende artık 2015'de oraya pek uğramama kararı aldım.
Ve kendi hesabımda defalarca belirttiğim şu;
*FACEBOOK ARKADAŞLARIM !!..
*Beni Facebook sayfasından çıkarmanın nezaketsizlik olacağını düşündüğünden olsa gerek bunu yapmayan ama geçen süre zarfında da yaptığım paylaşımlara ve yorumlara olumlu ya da olumsuz en ufak bir yorum , beğeni , eleştiri getirmeyen dostlar var .. Doğumgünü kutlamalarıma bile nezaket icabı bi' teşekkürü çok görenler bulunmakta !! ve o dostların sanırım bugüne kadar , ilgi alanlarının (ki vaziyet öyle gösteriyor) tamamen dışında yaptığım paylaşım ve yorumlarla yeterince başını şişirdim !!.. Zira ben defalarca da belirttiğim gibi burada sosyal paylaşımın biraz da olsa bazı sorunları çözmek anlamında yararlı olacağına olan inancım ve benim ilgi alanım olan ‪#‎TASARIM‬ , ‪#‎LEZZET‬ merakım dolayısıyla ‪#‎Facebook‬ 'da bulunmaktayım!!.. Sizlere sorunlara çözüm amaçlı çeşitli kampanyalara imza verir misiniz dediğimde bir-iki kişi dışında ilgi gösteren olmadı !.. Onlar bazı olaylara üzülmüş gibi yapıp sayfaların paylaşımlarını duvarlarında yayınlamakla yetindiler. Bide devamlı oyun isteği göndermenizden fazlasıyla sıkılmış durumdayım, gına geldi. Bu duruma bir son vermek ve beni hatır için facebook sayfasında ekli tutan dostları daha fazla rahatsız etmemek adına (kısacası kendilerini benden kurtarmak adına) 2015'de beni kendi arkadaş listelerinden çıkarabilirler !!.. burada kesinlikle bir sitem sözkonusu olmayıp , dostlukların her zaman baki olduğunu hatırlatırım , Selamlar ...
*Bütün duvarlar gibi iki anlamlı iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığına bağlıydı. (Ursula K. Le Guin) 
Çünkü benim anlayışımla onlarınki pek uyuşmuyor !! Onlar genellikle sayfaların paylaşımlarını paylaşıp, gezme, tozma fotoğraf ve durumlarını zaman tünellerinde like ediyorlar. Şimdi bazıları sen bu durumdan hoşnut değilsen orada ne arıyorsun diyebilir. Belirttiğim gibi benim konularım belli. Tabiiki arada sırada bende fotoğraf paylaşıyorum. Ama genellikle yemek ve tasarım üzerine. Ben *FACEBOOK JARGONUNA* alışamadım. İÇİM DARALDI !! offfff offfff.... 
ayyyy neyse içimi bi' döktüm bi' döktüm ohhhh valla rahatladım. Sözün özü artık beni ya TUMBLR ya Pinterest yada en son Twitter'da bulabilirsiniz. ☺
Yada tüm sosyal medya ağlarımdan (% 100 SEVİNÇ) hangisini kullanıyorsanız oradan takip edebilir, yorum, görüş belirtebilirsiniz !! Şimdilik bu kadar ! Biliyorum çok uzun oldu ama yazmazsam içim rahat etmezdi !! Aslında birgün bir yayınımı lezzet değilde buna ayırsam hiç fena olmaz ! Çünkü anlatılacak çok şey var !! ☺
 
Bizdeki bloggerlar  şimdi yazdıklarıma belki kızabilir yada hak verebilirler. Onların durumunu anlıyorum. 
Bunlar benim gözlemlerim sonucunda ortaya çıkan düşünceler !!..
Şimdi gelelim asıl konuya: Bu '' KÜTÜK PASTA '' nasıl ortaya çıktı ! Yayının başında da bahsettiğim gibi Pinterest'de görüyordum diye. Daha sonra Sevgili Aydan Hanımın Facebook sayfasında o şahane Kütük Pastasını gördüm. Fakat bana doktorum tarafından çikolata yasaklandığından çok istesemde yiyemeyeceğim için çikolata yerine ne kullanabilirim düşüncesi oluştu. Kendisi diabetikler için öneri verdiler sağolsunlar. Bizim ailede annem,rahmetli babam ve kardeşlerim hepsi diabet sorunu yaşıyor. Henüz bende çıkmadı. Fakat bendeki rahatsızlık : Meniere !! Çikolata, kakao, turşu, aşırı tuz v.s. gıdalar yasaklı listemin başında yer almakta. Bu nedenden ötürü çikolata kullanamıyorum. Kullansamda yiyemiyorum. eee canım o kadar çok istiyorki anlatamam. Bende çikolatanın tadına yakın onu aratmayacak bi' lezzet geliştirdim. Bu pastayı yaptıktan sonra onunla kapladım, süsledim. Veee idaalıyım çok ama çoook lezzetli oldu. Bu lezzeti sanıyorum ilk ben deneye deneye düşüne düşüne buldum. Başka hiçbir yerde karşıma çıkmadı. Şimdi gelir bunuda kopyalar kendilerininmiş gibi yayınlamaya kalkarlar. Bunun tarifini önümüzdeki ay verecektim ama beklemeden yayına hazırlamaya karar verdim. Bu benim gibi rahaysızlık yaşayanlara armağanım olsun. Artık çikolata yerine bunu kullanabiilirler. Bol bol fotoğrafladım tadına baktım. Özellikle her zaman yanımda olan ve desteğini benden hiç esirgemeyen ♥Çok Sevgili Eşim Canımın İçi Biricik ♥MEMOM♥ bana özel yılbaşında kütük pasta yaptırmış. Onu kırmamak için azıcık ucunda tattım. Ama yine bende baş dönmeleri oldu. Geçtiğimiz salı günü ona sürpriz olarak bu pastayı yaptım. İkimizde gönül rahatlığı ile tadına baktık. Aynen onun ağzından çıkan sözleri aktarıyorum; ''M Ü K E M M E L olmuş !! Dışarıdan almaya kalksak zaten bulamayız. Senin elinden olması paha biçilemez ! Yapsan yapsan ancak bunu sen yaparsın CANIM !! Ellerin,kolların dert görmesin. E L L E R İ N E   SAĞLIK !'' İşte bu sözler bana o kadar iyi geldiki anlatamam ! ☺ Rengi içinde meşe ağacına benzemiş dedi. O fotoğraf çekmeyi sevmeyen insan aldı cep telefonunu kaç poz fotoğrafladı şaştım kaldım. Akınızda olsun siz isterseniz tabiiki çikolatadan ganaj yaparak kaplayabilirsiniz.
Artık ben bunun tarifini yayınlamalıyım dedim. 
İşte şimdi karşınızda ! Her tarifimin her lezzet denemesinin hikayesi bu bloğumda karşınızda ! Buyrun efenim malzeme ve tarife nihayet geçiyoruz !! ☺☻☺☻...
MALZEMELER:

  • 5 adet oda sıcaklığında beklemiş yumurta, 
  • 3/4 su bardağı toz şeker, 
  • 3/4 su bardağı elenmiş tam buğday unu, 
  • 1 çay kaşığı dolusu kabartma tozu, 
  • 1 paket vanilya (İsteyen vanilya çubuğunun içini kazıyarak kullanabilir.Aklınızda olsun paket vanilyalar sentetik.) 
  • *Kakaoyu pandispanyada kullanmak isterseniz 2-3 yemek kaşığı kadar kullanabilirsiniz.* 
  • Büyük boy dikdörtgen fırın kabı ! Bunlar pandispanya hamuru için gerekli olanlar !
İç ve Dış Kaplaması için gerekli malzemeler:

  • 10 adet medine hurması,
  • 4 adet kırmızı elma,
  • 2 adet olgun muz,
  • 2 yemek kaşığı buğday nişastası,
  • 2 yemek kaşığı esmer şeker,
  • 3-4 damla limonsuyu,
  • 1 tatlı kaşığı dolusu tarçın,
  • 2 yemek kaşığı keçiboynuzu tozu,
  • 1 su bardağı ılık su,
  • 3-4 adet karanfilin tepesindeki topuçuklar,
  • 1 paket toz krem şanti(ben PINAR'ın kullandım),
Süslemek için;

  • 1 tatlı kaşığı hindistancevizi rendesi,
  • 1 tatlı kaşığı tarçın,
  • 1 avuç dolusu ayıklanmış nar tanecikleri,
  • isteyen kakaoyu üzerine çay süzgeci ile sepebilir yada pudra şekeri serperek kar yağmış görüntüsü elde edebilir. 
YAPILIŞI:
İlk önce dış, iç kaplamasını yapacağız. Çünkü soğuması ve kıvam alması için dolapta beklemesi gerekiyor. 10 adet hurmayı yıkayıp çekirdeklerini çıkararak tencereye elimizle gelişi güzel parçalayıp koyalım. 4 adet elmanın kabuklarını soyup, küp küp doğrayalım. 2 yemek kaşığı esmer şeker, 2 yemek kaşığı nişasta, limonsuyu, tarçın,su ve karanfilin tepesindeki topuçuklar ufalanacak. Hepsi bir tencerede orta ateşte pişirilecek. Elmalar yumuşayınca ve kıvam koyulaştığında ocaktan alınacak. Soğuması için 1 saate yakın beklememiz gerekiyor. Tamamen soğuduğunda içine keçiboynuzu tozu ve krem şanti eklenerek blendır ile parçalanacak. Koyu kıvamlı bir karışım elde edeceğiz. İsteyen bunun yerine işin kolayına kaçıp çikolatadan ganaj yapabilir. Ben bunu benim gibi çikolata tüketemeyen, rahatsızlığı olan insanlar için deneyerek buldum. Böylelikle kütük pasta yeme zevkinden mahrum kalmadan farklı bi' lezzet yakalamanın da hazzı apayrı !! İnanın bu karışım diğer çikolata kapladığınız tüm pasta, kek veya tatlılarda kullanılabilecek bi' lezzette !.. Hurmanın, elmanın faydalarını az çok hepimiz biliyoruz. Bunun içinde keçiboynuzu oluşu kansızlığa çok iyi geliyor. Daha öncede birçok tarifimde keçiboynuzu tozunu kullandım.Onlara da göz atabilirsiniz.☺Elde ettiğimiz karışımı buzdolabında 2-3 saat bekletiyoruz. 
Pandispanya yapımı zaten çok kolay ! Burada dikkate gerektiren konu; hamurun kıvamı ve piştikten sonra yağlı kağıttan düzgün bir şekilde ayırarak rulo şekline getirmek. Oda sıcaklığındaki yumurtaları derin bir kaba kırıp içine 3/4 su bardağı toz şekeri ekleyerek iyice çırpıyoruz. İlk başlarda sarı olan renk çırptıkça açılıp beyaza yakın bir renge dönüşecek, krema gibi olacak. 8-10 dakika güzelce mikser ile yüksek hızda çırpalım. Daha önceden elediğimiz 3/4 su bardağı elenmiş tam buğday unu, vanilyayı ve kabartma tozunu çırpılmış yumurtaya yavaş yavaş kaşıkla 5-6 sefer karıştıralım. Dikdörtgen tepsiye yağlı kağıt serelim. Hamuru üzerine spatula ile döküp, yaylım. Her tarafı eşit, düzgün kalınlıkta olsun. İsteyen hamurunu kakaolu yapabilir. Isıtılmış fırında 170 derecede 10-12 dakika pişereceğiz. İstediğimiz gibi pişip pişmediğini şöyle anlarız; parmağımızla hamura hafifçe dokunduğumuzda sünger gibi yukarı kalkmalı. Pişen hamuru fırından çıkarıp üzerine kağıt havlu ve bez örterek soğumaya bırakıyoruz. Buzdolabında bekleyen karışımı dışarı alıyoruz. Pandispanya hamurunu açıp kenarından elimizle yağlı kağıttan hafifçe ayırıyoruz. Alt yüzeyi dışa kullanacağımız için hamuru ters çevirelim. Yalnız dikkat edin bu işlemi acele etmeden yapalımki hamur parçalanmasın. Sonra kremalı karşımı spatula ile yayalım. en son rulo yapacağımız kenara fazla sürmeyin, taşar. Kendimize yakın kısma 2 adet soyulmuş muzu yanyana koyalım. Rulo şekli verelim. Hamuru yavaş yavaş yuvarlayalım. 3'de birlik kısmı verev keselim. Bu kütüğün yan parçası olacak. Diğer taraftanda 2 parmak kalınlığında dilim keselim. Buda kütüğün üstüne konacak. Yani üç parça kesmiş olacağız. Bu arada her iki taraftan birer dilimi ince olarak kesersek düzgün rulomuz olur. Artık onlarıda ya kendiniz yada size yardım edenler varsa onlara ikram eder, tadına bakarsınız.☺ Ruloları servis tabağına yerleştirin. Bunun nasıl olduğunu çektiğim fotoğraflara bakarak anlayabilirsiniz. Uzun parçayı ortaya, verev parçayı yana, dilim parçayıda üste koyun. Kremalı karışımı spatula ile her tarafına sıvayın. Pastayı kaplama işlemi bitince çatalın ucu ile ister dalgalı ister düz olarak ağaç efekti verelim. Üzerine kar yağmış görüntüsü için ben hindistancevizi rendesi kullandım. Süzgeç yardımıyla tarçın serpelim. İsteyen pastasına kar ağdırmak isterse;pudra şekeri kullanabilir. Tarçın yerine kakao kullanabilir. Bunlar aklınızda olsun. 

Ben hatta eşime ikram edeceğim kısımlara kakao serptim. En son üstüne bana göre bereketin simgesi nar tanecikleri serpiştirdim. Etrafınada koydum. Evde bulunan çeşitli süsleri kullandım. Noel Baba veya çam dalları olabilir. Zevk ve yaratıcılığınıza kalmış. Ama inanın nar çok yakıştı. Onun lezzeti ayrı bi' hava verdi. Süsleme işlemi bitince 1 saat kadar dolapta bekletin. Daha sonra çıkarıp eşinize, dostunuza, çoçuğunuza dilimleyerek afiyetle, mutlulukla servis yapın. Yaşadığınız mutluluğun tarifi onların gözlerinde olacak. Ben çok zevk aldım. Hatta eşime işyerinde çay,kahve molalarında yesin diye paket bile yaptım. 
♥HERKESE 2015 YILINDA SEVDİKLERİNLE YAŞAYACAĞI SAĞLIKLI, MUTLU GÜNLER DİLERİM ! ♥
AFİYETLER OLSUN !!!..

Umarım bu ve diğer tariflerimi dener, beğenir görüşlerinizi 
benimle paylaşabilirsiniz !! 
Ayrıca bloğuma girip bakan diğer arkadaşlar lütfen bloğunuzda tarif yayınlarken nereden görüp, ilham aldığınızıda belirtirseniz çok memnun olurum !! ☺
 LÜTFEN AMA LÜTFEN EMEĞE SAYGI !! 
SEVİNÇ'İN LEZZET DEFTERİ'NDEN HERKESE SEVGİLER !! 

  SEVİNÇ 

Sevinç Yiğit Arabacı



1 Ocak 2015 Perşembe

Balkabaklı Tavuk ! (Pumkin Chicken Food)

2015 yılına merhaba!!...  diyip sizlere 2015 yılının ilk tarifini veriyorum: Balkabağı Yemeği hemde tavuk etli. İlk kez denedim ve tadına inanamadık. Nedendir bilmiyorum?? Biz balkabağını genelde hep tatlı olarak kullanırız. Ama ben 2014 yılını balkabağı ile neler yapılabileceğini öğrendiğim ve çok farklı denemeleri yaptığım bi' yıl olarak hatırlayacağım. Tatlı olanları şöyle sıralayabilirim: Kurabiyeler, tatlılar, cheesecakeler , yemek olarak; çorbalar v.s. derken tavuk etlisini de deneyip kendimi aştım diyebilirim. Denerken biraz çekinsemde tadına bakınca inanılmaz güzel bi' lezzetle karşılaşmam buna cesaret ettiğime değdi dedirtti. Kendime niye daha önce yapmadım ki dedim. Hep kendimize sınırlar koyup farklı malzemeleri denemekten çekindiğimizi öğrendim. Oysa farklı lezzetleri denemek hiç de öyle zor değil ! İnsan arada kendine, damağına böyle sürprizler yaparak hem mutlu oluyor hemde güzel şeylerin tadını çıkarmış olarak, elde ettiği sonucun başarısı ile inanılmaz keyifini yaşıyorki bu herşeye değer !!  ☺
Öğrendiğime göre balkabağının içinde yüksek oranda beta karoten var. Bu dokuların onarılması ve yenilenmesi için gerekli bir vitamin. Sağlıklı bağışıklık sistemine sahip olmak için beta karoten gerekli. Bağışıklık sistemimizin çökmesi demek birçok hastalığa yakalanabilme riskimizi arttırmakta. Mineral bakımından da oldukça zengin. Demir, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, sodyum hepsi balkabağında. Çocukların sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunur. Demir içermesi sebebiyle kansızlığa da iyi gelir. Eeee bunca faydaları olan balkabağı artık bütün kış mutfağımızdan eksik olmaz diye düşünüyor. Hele benim gibi kansızlık sorunu olanların daha fazla tüketmesi gerektiğinden bu yemek daha sık pişecek gibi gözüküyor. Zaten kışın en sevdiğim şeyler Balkabağı + Kestane + Ayva ! ☺ Daha ne olsun değil mi ama?!?!.. Bu üç malzeme ve bi' sürpriz malzemeden yaptığım tüm lezzetler sırası gelince bloğumda yerini alacak ve siz inanamayacksınız ! aaa bunuda mı yaptın diyeceksiniz. Lütfen sizde denemekten çekinmeyin. Yapın tadına varın. ☺ eeee ben yapıyorum siz neden yapmayasınız ! Ayrıca hafif beslenmek isteyenlere de sağlıklı bi' yemek bu !!
Artık bunca balkabağını anlatınca evimizden eksik olmasın diyorum ! Malzeme ve yapılışına geçelim diyip burada şimdilik kesip malzemeleri veriyorum !! ☺☻

MALZEMELER :
  • 300gr. dilimli balkabağı,
  • 2 adet kırmızı biber,
  • 4 adet kapya biber,
  • 500gr. sotelik doğranmış tavuk eti,
  • taze kekik, 
  • 3 adet domates (çeri de olabilir. 10 adet yeterli), 
  • 1 yemek kaşığı domates salçası ( domates kullanmam diyenler için),
  • 1 büyük baş soğan, 
  • dereotu (10 dal yeter),
  • maydanoz (10-15 dal),
  • tuz, şeker,nane,kimyon,sumak,karabiber,
  • (isteyen acı da kullanabilir, ben kullanmıyorum, bize dokunuyor),
  • yoğurt.

YAPILIŞI :
Yıkadığımız balkabağını iri iri küp küp doğrayalım. Soğanıda yemeklik küp küp keselim. Tencereye zeytinyağı koyup ilk önce tavukları soteleyelim. Ardından soğanları pembeleştirelim. Doğranmış kırmızı biber ve kapyaları da kavuralım. Küp küp doğranmış balkabaklarını ekleyelim. 5 dakika sonra domates ve salçasını koyalım.İyice kavuralım. Helmeleşince şekerini, tuzunu, baharatlarını ekleyip yemeğin 2 parmak üstünü geçecek kadar sıcak su koyalım. Balkabağını çatalla kontrol edelim. Yumuşayınca oacaktan alıp, kıyılmış maydanoz, dereotu koyup kabağını kapatalım.10-15 dakika dinlensin. Sonra servis tabağına alın. Üzerine sumak, kıyılmış maydanoz, dereotu serpin. İki yanına da yoğurt ekleyip servis edin ! İşte bu kadar kolay ama lezzetli bi' yemek. Valla biz tadına doyamadık, sizlere de tavsiye ederim.
AFİYETLER OLSUN !! ☺
2015'de güzel lezzetlerle buluşmak dileğiyle...