Yıllardır yemek yapan, değişik tatlara ve bunları tatmaya meraklı lezzet düşkünüyüm.
İlk kez yaptığım tas kebabı ve pilav herkesi şaşırttı! Hatta sen yapmamışsındır, dışardan aldın...diyenler oldu.Sonra zaman içinde yaprak sarmaları, börekler, çörekler derken kendimi ilerlettim. Değişik lezzetleri denemeyi seviyorum.
Sizlerle güzel lezzetlerde buluşmak dileğiyle...
Kurabiye olayı benim mutfakta en sevdiğim hamur işlerinin başında geliyor!..Bu tarifi sizlere daha öncede bir tarifini(Pazı Mücveri) uyguladığım mybeautifulcookbook.com'dan!..Tariflerini pek bi' beğenmekteyim.Buradan denediğim iki-üç tarifim daha olacak.Elde ettiğim sonuçlar gayet başarılı!..Ayrıca Facebook'da sayfasıda bulunmakta!..
Bu hindistancevizi rendesinden yaptığım kurabiyelerimi tabii yine kendime göre uyguladım.İçinde bu aralar yakın ilişkide olduğum ve çok sevdiğim siyah çekirdekli üzüm,haşhaş ve üstünede fındık kullandım.Çokta nefis oldular!..Sizinde yapınca seveceğinizi düşünmekteyim.Zira ben bu kurabiyeyi daha önce kardeşimin ellerinden çok yemişliğim vardı.Tarifide bir türlü verilmemişti.eee bende en sonunda aradığımı buldum...Yaşasın diyorum en sonunda bende becerebildim.. ☻ Kurabiye maceralarım devam edecek.İki tarifim daha var.Birde bu ara bi' tane daha denemeyi planladığım, hatta onun için özel kalıp bile aldığım tarifim var!.. Artık bu kurabiye işini çözmüş olmakta ayrı bi' keyif!..☺
Malzemeler;
2 adet yumurta,
125gr. tereyağ,
200gr. mısır nişastası,
200gr.şeker,
75 gr. (9çorba kaşığı) hindistancevizi rendesi,
300gr.un,
1 paket kabartma tozu,
1 paket vanilya,
2 çorba kaşığı haşhaş,
1 avuç siyah çekirdekli üzüm kurusu,fındık
(Kurabiye adedine göre konacağından sayısını belirtemiyorum.Siz kaç tane yaparsanız o kadar kullanın.)
En son adı şans kurabiyesi olduğundan Ş harfinin üstüne damla çikolata!.. 😊
Yapılışı;
Bir kabın içerisine elenmiş un konur.Ortası açılır.İçine yumurta,tereyağ,şeker,vanilya,kabartma tozu,hindistancevizi rendesi,siyah üzüm kurusu,mısır nişastası konup,iyice yoğurulur. Başka bir tabağa hindistancevizi rendesi ve haşhaş konur.Hamurdan yuvarlak parçalar yapılıp.Haşhaşa ve hindistancevizi rendesine bulanır.Üstüne çukur yapılarak fındık konur.Bir kısmıda istenirse harfli yapılır.Ben kurabiyeye şanş kurabiyesi dediğimden Ş harfi yaptım.Umarım önümüzdeki yeniyıl herkese şans getirir.Onunda üstüne sırayla damla çikolata konarak,bastırılır. 180 derecede,yağlı kağıt serilmiş tepside 20-25 dakika pişirilir.Soğuyunca yanında ne içmek isterseniz onunla servis yapıp,sunabilirsiniz.Herkese mutlu yıllar diliyorum, sevgiyle...
Evet dün bir baktımki; heryer bembeyaz!..O an hem şaşkınlık yaşadım hemde mutlu oldum!..Hemen blog için ne tarif versem diyip lezzet defterimi karıştırdım.Gözüme bir tarif kestirdim.Fotoğraf arşivimi şöyle bi' taradım.Tarifle ilgili fotoğrafları buldum.Amanın bu tarif için neredeyse yüzden fazla fotoğraf çekmişim,kendimi öyle bir kaptırmışımki; aralarından seçim yapıp,onları düzenlemem epey zamanımı aldı.Birde görüntü böyle pamuk gibi olunca buna karar verdim. Eee bide bu aralar tüm insanları bir Maya Takvimi ve kıyamet senaryoları merakı sarmışken dedim; bu olaya yakışır bir tarif olsun dedim!!!.. ;-)) Şaka bi'yana bu cheesecake denemelerimden sadece biri.Bunu yaptığımda böğürtlenli yapacakken eşim eve çilekle çıkıp gelmişti.Hiç aklımda yokken çilek ve böğürtleni birleştirip böyle spontane bir tarif denemiş oldum.Ama iyikide yapmışım.Çokta güzel oldu,nefisss... mutlaka deneyin derim!..☻ Gerçi çilek mevsimi değil ama olsun şu mevsimdeki meyvalarlada farklı denemeler yapabilirsiniz!..
Bu pasta yada cheesecake artık nasıl adlandırırsak; Alt taban, üstüne beyaz kısım,onun üstüne çilekli, böğürtlenli sos, onunda üstüne çikolatalı-kremalı ve en son kat tekrar meyvalı sos konup,süsleme olmak üzere toplam 5 kattan oluşmakta..süslemeyi saymazsak tabii...O nedenle; pastamı yoksa cheesecake mi desem, hangisini bi' türlü karar veremedim!..☺
*Malzemeler; (Tabanı);2 paket Eti yulaflı bisküvi, 2 yemek kaşığı tereyağ, 1 yemek kaşığı sıvıyağ, 3 yemek kaşığı toz antepfıstığı, 3 yemek kaşığı hindistancevizi rendesi, 1 çay kaşığı tarçın, 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi,
*Üstü için; 250gr. çilek, 250gr. böğürtlen(Dondurulmuşda olabilir.),1 yemek kaşığı mısır nişastası, 5 yemek kaşığı toz şeker, 1 çay kaşığı tarçın, 3-4 adet karanfil, 2 çay bardağı su, 6-7 damla limon suyu,
*Orta kat için; 4 su bardağı süt, 1/2 su bardağı un, 7-8 adet damla sakızı, 2 yemek kaşığı mısır nişastası,2 yemek kaşığı pirinç unu, 10 yemek kaşığı toz şeker, 1 adet vanilya aroması(Dr.Oetker vanilya aroması sıvı şekilde olanından), 1 paket bitter çikolata, 1 yumurta sarısı, 1 paket sıvı krema(Pınar'ın 200ml. olanını kullandım.),
Çikolatalı bölüm içinse; yaptığımız orta katın yarısını kulandıktan sonra ılıkken içine 1 paket bitteri atıp,karıştırınca ısının etkisiyle eriyecektir.Böylelikle çikolatalı katman elde edeceğiz.
Tüm yapılış aşamalarını fotoğrafladım.İyice incelerseniz çok rahat yapabilirsiniz,şimdiden kolay gelsin!
*Yapılışı; İlk önce alt tabanı yaparak, pastanın temelini atıyoruz.Şöyle; bisküvileri iyice ufalıyoruz.Ben buzdolabı poşetine koyup,sert bir cisimle(havanın tokmağını kullandım) iyice ezdim.Bir kaba döktüm.İçine tereyağını,sıvıyağı,fıstık tozunu,hindistancevizi rendesini,tarçını,yulaf ezmesini koyup, iyice elimle karıştırdım.Kelepçeli kalıbımın hafif altını ve yanlarını yağladım.Bu karışımı tabana ve yan taraflara elimle eşit biçimde bastırarak yaydım.Temizleyip, yıkadığımız çilekleri bir tencereye aldım.Böğürtlenleride ekledim.Suyunu,şekerini,tarçınını,karanfilini koyup,kaynamaya bıraktım.Daha sonra 1 yemek kaşığı mısır nişastasını ekledim,karıştırdım.Biraz koyulaşma olunca ocağın altını kapatmadan limon suyunuda döktüm.Biraz daha koyulaşma olunca ocağın üstünden alıp,soğumaya bıraktım.Başka bir tencerede sütü,ezilip toz hale getirilmiş damla sakızını,mısır nişastasını,pirinç ununu,şekerini,ununu,sıvı vanilya aromasını,1 yumurta sarısını devamlı karıştırarak pişiriyoruz.Koyulaşınca altını kapatıyoruz.Yarısını kalıbımıza döküp,yayıyoruz.Üstüne böğürtlen-çilek sosunu biraz yayarak dökelim.Geri kalanını en üste kullanacağımızdan fazla kullanmaya gerek yok.Ara ara böğürtlen çilek parçaları kestiğimizde gözükecek!..Diğer tarafdan çikolata ve kremayı kalan beyaz muhallebi kıvamlı karışıma sıcaklığını kaybetmeden hemen ekleyip hızlıca karıştırıyoruz.İyice çikolata eriyecektir.İsterseniz çırpabilirsiniz.Son olarak bunuda kalıba döküp düzleyin.180 derecede 25 dakika pişirin.Ilıkken kalan meyvalı sosunu döküp,yayın.Üstüne beyaz çikolata rendesi serpin.Ben kalpli bir kalıp kullandığımdan hindistancevizi rendesini kalp şekli vererek serptim.Siz kendi zevkinize göre süsleme yapabilirsiniz.
Bir gün soğuyup dinlenmesi pastanın kendine gelmesini sağlayacaktır.Benim gibi aceleci olup hemen kesmeye kalkmayın.İç malzemeler biraz soğuyunca kestiğinizde sorun yaşamazsınız.Buzdolabında bir gece bekletiniz.Daha sonra servis yapmadan üstünü süsleyebilirsiniz.Evde o anda ne varsa; fıstık,fındık..v.s. kenarlarınada pişmaniye koydunuz mu sunum inanılmaz güzel oluyor!..Pişmaniye o anda birden aklıma gelen bir fikir!..Görüntüye bakıp çok kokoş bi' şey çıktı diye düşündüğümden bu ismi uygun gördüm!..Artık değişik fikirler ve sunumlar size kalmış!..
Geçenlerde yemek sonrası, insanın canı böyle çayın yanına illa bir kek veya kurabiye istiyor.Ben çayı tek başına içmeyi pek sevmiyorum.Daha önce bahsettiğim gibi bir kurabiye canavarı olduğumu!..Hatta kurabiye denemelerimin hüsranla sonuçlandığını tahinli kurabiye tarifimi paylaştığımda yazmıştım. Ama artık istediğim tarifi uyguluyor,keyifle tadını çıkartıyorum.Hele canım istediğinde ne denemeler yapıyorum!.. O gün hiç kurabiye yapmak içimden gelmiyor, bide üstelik kendimi biraz halsiz hissediyordum. Sağolsun eşimde saat kaç olursa olsun, onunda canı istemiş olacakki gidip 4 çeşit kurabiye aldı,geldi!..Yıllardır alışveriş kaptığımız güvenilir yerden misler gibi kurabiyeler öyle güzeldiki,tadı damağımızda kaldı!..Aradan iki gün geçti.Tabii aklıma yine o kurabiyeler geldi.Ben hiç boş dururmuyum! Taktım yapacağım!..Tek bir hamurdan sayıyorum; Tarçınlı,Kakaolu,Sahlepli,Damla Sakızlı Kahveli,Tahinli,Cevizli olmak üzere çeşit çeşit kurabiyeler yaptım.Bide kalan hamuruda mini tart denemesinde kullandım.Aman Allahım o mutfaktan gelen misss gibi kokular nasıl evi sardı.Yanınada bergamutlu çay ohh gelsin keyifli dakikalar!!!.. Tartın üstüne evde biraz kalan daha önce yaptığım benim elmalı-kestaneli iç harcım vardı,onu kullandım.Yetmedi beyaz çikolata ve bitterden kalan minik parçalarıda koydum...Artık gerisini siz düşünün!.. Bunu değiştirip,geliştirmek sizin elinizde!..Aynısı olmasa bile evdeki malzemeleri kullanarakta yapabilirsiniz,yaratıcılık gücünüze ve damak zevkinize kalmış!.. (Hayal gücünüzü kullanın!..) ☺
Malzemeler;
1 tane çift sarılı yumurta kullandım.Sizde yoksa iki yumurta kullanın.
100gr. tereyağ,
1/2 çay bardağı sıvıyağ,
1 su bardağı tahin-pekmez karışımı,
3 yemek kaşığı haşhaş,
2 yemek kaşığı yulaf ezmesi,
yarım su bardağı dövülmüş ceviz,
2 yemek kaşığı yoğurt,
2 yemek kaşığı süt,
1 su bardağı pudra şekeri,
1,5 su bardağı un,
1,5 su bardağı kepekli un,
4 yemek kaşığı hindistancevizi rendesi,
1 paket kabartma tozu,
1 paket vanilya,
1 tatlı kaşığı kakao,
1 tatlı kaşığı damla sakızlı kahve,
1 tatlı kaşığı tarçın,
1 paketin yarısı kadar hazır toz sahlep (Dr.Oetker'ın tek içimlik paketi) yoksa toz sahlepte kullanabilirsiniz.Yok eğer sevmem derseniz tercih sizindir; o zaman bu sahlepli çeşidi yapıp yapmamak size kalmış!..
Tartın üst malzemeside şöyle; elma ve haşlanmış kestane pişirilir.İçine biraz toz şeker ve ceviz konur.Tarçında eklemeyi unutmayın.Bu karışım daha başka bir pasta için kullanıp,ondan kalandı,fazla olduğu için dolabımdaydı,burada değerlendirdim.(O tarifide sizinle paylaşacağım,nefis bir lezzetti!..)Üstünede bitter ve beyaz çikolata.Süslemek size kalmış!..Fotoğraflarıma bakarsanız daha rahat inceleyip,neler yaptığımı göreceksiniz!..
Yapılışı;
Elenmiş unu kaba alın, içine tereyağı, sıvıyağı,yumurtayı, yulafı, sütü, yoğurdu, pudra şekerini, haşhaşı, tahinli-pekmez karışımını, hindistancevizi rendesini,vanilyayı, cevizi, kabartma tozunu ekleyin, yoğurun. Kıvam bildiğiniz gibi kulak memesi kıvamında olmalı. Baktınız un az geldi kontrollü olarak azar azar ekleyip, hamurunuzu toparlayın. 5 eşit parçaya bölün. Birinci parçaya kakaoyu, ikinci parçaya damla sakızlı kahveyi, üçüncü parçaya sahlebi, dördüncü parçaya tarçını ekleyin, iyice yedirene kadar yoğurun. Bunları yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye elinizle yuvarlak veya kendi istediğiniz şekilde yapıp, aralıklı olarak dizin. Kalan son parçayıda muffin kalıbına yayın, kenarlarını düzleyin. Çanak şeklinde olsunki ortasına elmalı-kestaneli karışımı eşit şekilde paylaştırın. Üstlerine birer parça bitter ve beyaz çikolata koyun. 180 derecede 25 dakika kadar kızana kadar pişirin. Tabii bu süre fırınların performansına göre değişir. Soğuyunca servis tabağına alın. Küçük tartlarınızı istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz. Toz fıstık,pudra şekeri artık ne varsa o şekilde!...
Mesala üstüne ben pişmaniye koydum,karamel sos ve fıstık serptim!..
Yada pasta süsü,pudra şekeri serpip küçük bir nane kondurdum.İster çayla,kahveyle yada ılık sütle harika oluyorlar!..Hep derler ''bir taşla iki kuş'' şimdi bu bir taşla kaç kuş?.. Bol alternatifli bir tarif oldu!..Lütfen deneyin ve yorumlarınızı paylaşın!... ☺
Sizlere ilk defa poğaça tarifi vereceğim için bunu farklı deneyip,yaptım.Birçok poğaça denemem bazen iyi bazende pek istediğim gibi olmazdı.Ama zaman içinde yapa yapa insan öğreniyor.Bu poğaçanın farklı oluşu içinde keçiboynuzunu toz halde kullanmam!..İç malzemesini genelde peynir ve maydanoz kullanırken ben bu sefer kırmızı ve yeşil kapya biberi kullandım.Bol maydanoz ve dereotu koydunuzmu nefis bir iç harç elde edeceksiniz.Bir süredir anemi sorunu yaşadığımdan keçiboynuzu tozunu eve aldım,ara arada kullanıyordum.Poğaça yapmak için malzemelerimi ararken bir baktım keçiboynuzu tozu gözümün önünde.Bir anda aklıma bu fikir geldi.Ben bazen böyle akla gelmeyen malzemeleri karıştırıp,kullanmayı seviyorum.Sonucu yaşamadan öğrenemeyiz.Bazıları buda kullanılırmı diyip,burun kıvırabilir.Siz öyle söyleyenlere hiç kulak asmayın.Yeni fikirlere her zaman açık olup,denemekten hiç kaçınmayın.Kötü bile olsa bir dahaki sefer başka malzemler katarak,yer değiştirerek veya oranlarıyla oynayarak çok daha güzel sonuçlar elde edeceğinizi düşünüyorum.Gelişime açık olmadığımız sürece yerinde sayar,bir adım ileri gidemeyiz.Bir laf var; ''Her yiğidin farklı yoğurt yiyişi vardır!..'' derler. Bu benim en sevdiğim laftır ve soyadımada yakışanda güzel bir sözdür!.. ;-))
Ayrıca yaptığım poğaça umduğumun çok üstünde,parmaklarınızı yedirtebilecek lezzette oldu.Yani diyebilirimki bu güne kadar yaptıklarımını en güzeli bu!.. Bu kadarda iddaalı konuşuyorum.Lütfen bir kere olsun deneyip,benimle yorumlarınızı paylaşırsanız çok memnun olurum!..Benim anlatmamla olmaz,siz yapın ve ne demek istediğimi tadınca anlayacaksınız!.. ;-)
Malzemeler; 125 gr.oda sıcaklığında tereyağı, 1/2 su bardağı sıvıyağ, 1/2 su bardağı yoğurt, 2 adet yumurta, 1 su bardağı eski kaşarpeyniri rendesi, 1 paket kabartma tozu, herkesin damak zevkine uygun miktarda deniz tuzu,1 çay kaşığı toz şeker, 1/2 keçiboynuzu tozu, alabildeğince un(Bunu şöyle tarif etmeliyim;herkesin kullandığı unun kalitesi değişir.Ben 3 su bardağı kullandım.Kıvam bildiğiniz gibi kulak memesi yumuşaklığında olmalı.Baktınız az geldi veya çok unu birden eklemeyin.Yavaş yavaş yoğurdukça o kıvamı hissedeceksiniz.) 2 adet kırmızı biber,3 adet yeşil kapya biber, bir tutam maydanoz ve dereotu, 2 adet domates,200gr. lor peyniri,kimyon(1 çay kaşığı olmalı),tuz.
Yapılışı;Bir kaba elenmiş unu,tereyağını,sıvıyağını 2 yumurtayı(Bir yumurtanın sarısını üstüne sürmek için ayırın.) yoğurdu,kaşar rendesini,tuzu,şekeri,keçiboynuzu tozunu,kabartma tozunu koyup,yoğuruyoruz. İstediğimiz kıvam elde edince,biraz dinlendiriyoruz.İç malzemeyi şöyle hazırlıyoruz.Biberleri ince ince kıyıp,yağda kavuruyoruz.İçine kabukları soyulmuş domates küp küp doğranır,kavrulmaya devam edilir.Maydanozu,dereotu konur.Sıcakken lor karıştırılıp,soğuması için kenara alınır.Yoğurduğumuz hamur elimizde açılıp, içine iç malzeme konup,kapatılır.Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir.Üstüne ayırdığımız yumurta sarısı sürülür.180 dereceye ayarlanmış fırında üstü kızarana kadar pişirilir.Çıkınca hafif ılınması beklenir,dinlenince çayınıza iyi bir eşlikçi olacağını düşünmekteyim!..
Merhaba neden uzun süredir hiç tarif vermediğimi merak edenler olabilir. Bu bloğu açarken paylaşmayı çok sevdiğimi dile getirmiştim!!! Şu ana kadar üye sayım maalesef çok az, istediğim kitlelere ulaşmam oldukça zaman alacağa benziyor! Ama sabırla bu tarifleri çok daha fazla insanlara ulaştırmayı bekliyorum. Bakalım ne kadar zaman alacak?
İnanırmısınız bilmem ama bazen insanın olmasını istediği şeyler dışında hiç beklemediği durumlar olunca motivasyon falan hiç kalmıyor, morali eksilere düşüyor! Sizin aktarmak istediklerinizle, insanların beklentileri birbiriyle çakışmayabiliyormuş!.. O yüzden hiç fazla bi' beklenti içine girmemek en iyisi sanırım!.. Hele en yakınlarınız sizi çok daha fazla üzebiliyor!.. :-( Ben kendi açımdan şöyle diyebilirim. Söyledikleriyle yaptıkları bir olmayan kişilerden her zaman uzak durmayı tercih ederim.Hele sizi yanıltmak için biri size yalan söylüyorsa,siz onun bu söylediği yalanıda yakalamışsanız kendisinin tüm yanlışlarına rağmen ona defalarca şans verdiğiniz halde,düzelmediğini gördüğünüzde bendeki kredisini tüketmiş olur!.. :-((
Ben şimdi bunları neden yazıyorum; gördüklerim epey canımı sıktı ve beni fazlasıyla üzdüğünden! Bu durumda da bir süre ara vermek ihtiyacı hissettim!.. Sonra baktımki benim üzüldüğümün zerresi kadar hiç kimse kafaya takmıyor. eee ne yapalım hayat devam ediyor,ben üzüldüğümle kalmışım!..
Bende bundan sonra hiç kendimi üzemem... ve tariflerime geri dönmeye karar verdim. Zaten bir sürü yaptığım tarifler,reçeteler birikmiş durumda.Durma zamanı değil diyip başladım yazmaya!!!
Sizlere güzel bir rengarenk lezzetle geri dönmek istedim.
Hiç böyle renkli bi' kekim olmamıştı...Adınıda o yüzden ''Ebruli Kek'' koydum!.. Umarım beğenirsiniz! :-))
Malzemeler; 4 adet yumurta, 1 su bardağı süt, 1 su bardağı un, 2 su bardağı kepekli un(Toplam 3 su bardağı un kullanıyoruz,isterseniz kepekli un kullanmayabilirsiniz,tercihe bağlı!) 1 su bardağı şeker, 1 su bardağından 2 parmak eksik sıvıyağ, 100 gr. eritilmiş tereyağ, 1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilya, 1 çay kaşığı tarçın, 1 çay kaşığı mahlep, 100 gr, iri dövülmüş ceviz, 100 gr. çekirdekli siyah kuru üzüm, üstüne süslemek için fıstık,çikolata ve karamel sosu,pudra şekeri, yanınada dondurma kullanıyoruz.
*Renkli olması için; Kırmızı,Yeşil,Sarı ve Mavi renk gıda boyası! (Çok az kullanmak yeterli olacaktır.Çay kaşığının ucu kadar olabilir!)
Yapılışı; *Bildiğiniz gibi kek yapmak için sıvıları ve kuru malzemeyi ayrı olarak bir araya getirip,karıştırdıktan sonra birleştirince ve unuda eleyince çok daha güzel bir kek elde etmiş olacaksınız!.. Şimdi ilk önce yumurtaları şeker ile iyice çırpıyoruz.Yaklaşık 4-5 dakika yeterli olacaktır.Ardından sütü ve sıvıyağı ekliyoruz.Tereyağınıda eritip,soğuduktan sonra katıyoruz.Çırpma işlemine devam edip, diğer tarafta kuru malzemeleri hazır ediyoruz.Bunun için unu eleyip,kabartma tozu, vanilya, tarçın,mahlep bir kaba konur.İçine kuru üzüm ve ceviz eklenip,sıvı malzemeyle karıştırılır.Dört renk kullanacağımız için dört bardağa kek hamurundan alıp,herbirine çay kaşığının ucu ile renk koyup,iyice karıştırıyoruz.
Daha sonra kek için kalıbı yağlayıp renk karıştırmadığımız sade kek hamurunu döküyoruz.Renkli olanlarıda ekleyip,birbirine karıştırıyoruz.Üstüne kalan cevizlerden serpiştirip, 180 derecede 40-45 dakika pişiriyoruz!..
Fırından çıkınca soğumaya bırakıyoruz.Soğuyunca istediğimiz gibi dilimleyip,üstüne çay süzgeci ile pudra şekeri serpelim.
Sonra üstüne çikolata ve karamel sosunu nasıl istiyorsak döküp,fıstık ve dondurma ile servis edebiliriz!.. :-)
Palamut mevsiminde bu tarifimi vermeden olmaz!..Hangi balık hangi mevsimde bunları incelemek isterseniz,yazının üstüne tıklayınız!...Et türleri içinde balık benim için her zaman birinci sırada gelirdi!..Neden geçmiş zaman kullandım?..Çünkü Ayvalık-Cunda'da yaşadığım balık zehirlenmesinden sonra korkudan ağzıma neredeyse bir yılı geçik bir süredir balık koymaz oldum.O kadar kötü bir olay yaşadımki; kabus gibiydi...tatilin sonuna doğru bu gelişen olay beni çok etkiledi.Ama etrafımdakilere pek çaktırmamaya çalıştım.Bir ben birde eşim bilir.Bir daha tövbe balık görmek istemiyorum dedim ama benim gibi balık seven biri bu sözü nereye kadar sürdürülebilirdiki!..Tüm cesaretimi topladım.Eve tazesinden güvendiğimiz balıkçıdan bir palamut aldık.Aman canım sende abartıyorsun diyenler olabilir.Hiç abartısız o 2 günü hiç unutamayacağım.Öldüm öldüm dirildim.Eve hiç gidemeyeceğimi düşündüm.Aldığım o ilaçlar,serumlar beni kendime 2 günün sonunda getirdi.Eşimin tatil için kullandığı izin bitiyordu ve bizim eve dönmemiz gerekirken biz hastaneden çıkamıyorduk.Hiç bir şey yiyememekten ne hale geldimki offf ben bilirim,iğne ipliğe döndüm.Hastaneden çıkarmıyorlardı,biz kendimiz tüm mesuliyeti kabul edip,kağıt imzalayarak zor çıktık.O yol bana bitmek bilmedi.Üç gün ilaçların etkisi üstümden gitmedi....neyse sözün özü şu bilmediğiniz ,emin olmadığınız hiç bir yerden yiyecek alıp yemeyin!..Canım eşim benimle öyle ilgilendiki onun hakkını ödeyemem!.. ☺
Malzemeler;
1 adet palamut,
3 adet iri dolgun domates,
2 adet soğan,
2 adet limon,
yarım demet maydanoz,
8 adet kiraz domates,
deniz tuzu,
karabiber,
zeytinyağı.
Yanına roka,kırmızı soğan ve mevsim yeşilliklerinden oluşan salata!..
Yapılışı;
Balığınızı balıkçınızda güzel temizletin,dilimletin.Eve gelince iyice yıkayın,süzülsün.O arada domateslerin kabuklarını soyup,küp küp kesin.Soğanları yuvarlak halka halka doğrayın.Maydanozlarıda kıydıktan sonra limonları yuvarlak dilimleyin.Zeytinyağını,tuzunu,karabiberini ekleyip,karıştırın.Balıkları tepsiye almadan hafifçe zeytinyağı ile yağlayın.Hazırladığınız harcı balıkların etrafına elinizle yayın.Üzerine kiraz domatesleri istediğiniz şekilde veya fotoğraftaki gibi yerleştirin.200 derecede kızarana kadar pişirin.Yanına bol mevsim yeşilliklerinden oluşan salata,kırmızı soğan ve roka ile servis edin.
Önce şu soru akla gelebilir?..Bu çorbanın adını neden ''Şifa Çorbası'' koydunuz diye?..Zaten adı üstünde!..Havaların artık kışa iyice döndüğü bu soğuklarda vücudumuzun direnç mekanizmalarını harekete geçirmesini istediğimden dolayı, dolabı açtım elimdeki tüm malzemelerimi önüme koydum.Yemek yapmaya kalksam baktım yeterli miktarda gözükmüyorlar.Çorba fikri bana daha yakın geldi.Aynı zamanda da vücut ödemini arttırmasını istediğim için çorbada karar kıldım.Oldum olası çorbasız hayat düşünemeyenlerdenim.Her mevsim çorbaya asla hayır demem,bayıla bayıla içerim! Hele sevdiğim bir tas sıcacık dumanı üstünde limon sıkıp içilen bir çorba oldumu ohh değmeyin keyfime!.. Rahmetli Sevgili Baba'cığımda bir çorba severdi bende ona çekmişim,babasının kızıyım!..Nurlar içinde yatsın!.. ♥ CANIM BABAM ♥
Çorbamın yanındaki diğer güzelliklerinde tarifini merak etmeyin sırası gelince hepsini paylaşacağım!..Bende tarif çok!Bazen hangisini öne alıp yayınlasam bi' türlü karar veremiyorum!..☺
*Malzemeler ;
Kışın olmazsa olması Çok Sevgili Pırasa(1 adet),1 tane orta boy kereviz,2 adet domates,2 adet havuç,1 adet patates,2 küçük buket karnabahar(Orta boy karnabaharın içinden iki tanesini koparıp kullanabilirsiniz),1 büyük soğan,3 diş sarmısak,1/2 su bardağı kırmızı veya sarı mercimek,1/4 su bardağı bulgur,3 yemek kaşığı yulaf ezmesi,yarım demet maydanoz,10 dal dereotu,varsa taze nane yoksa kuru nane,sumak,acı severler kırmızı pul biber ekleyebilir,kimyon(Benim vazgeçilmezim)deniz tuzu,zeytinyağı ve bir çorba kaşığı tereyağ,fesleğen,kekik,1'er çorba kaşığı domates ve biber salçası,limon!
Yapılış; Yapılışı sizi fazla yormayacak,çok kolay!..İlk önce kullanacağımız tüm malzemeleri bol suda iyice yıkayıp,kenara alalım.Pırasayı 2-3 parmak kalınlığında doğrayalım.Ardından soğanı,havucu,kerevizi,patatesi irice doğrayıp tencereye atalım.Mercimekleri ve bulguru ekleyelim.Sarmısakları rendelemeyi açıkçası ben tercih ediyorum.Aroması çok daha güzel ortaya çıkıyor.Domatesleri (Şimdi bu domates zamanı geçti diyenler olacaktır.Onlar lütfen bunları zamanında kullandığı unutmasınlar.)irice doğrayıp,karnabaharıda elimizle kırıp içine ekleyelim.Yani sizi burada biraz doğrama,kıyma işlemleri biraz oyalabilir.Ama bilin sonunda kendi ellerinizle yaptığınız çorba diğer hazır çorbaları lezzet ve vitamin değerleri açısından sollar!..Tüm malzemelerinizi doğrayıp kattıktan sonra üstüne sıcak suyunu koyup,pişmeye bırakıyoruz.İçine yulaf ezmesinide eklemeyi unutmayın.Sebzeler hafif yumuşayınca; blendırla hepsini parçalama işlemine tabi tutuyoruz.Sonra tavada yağları kızdırıp,salçaları ve baharatları ekleyip,hafifçe döndürerek tencereye boşaltıyoruz.Enson kimyonunu baharatını ve tuzunu tekrar kontrol edip, kendi damak zevkinize göre ayarladıktan sonra çorbanız sıcak sıcak içmeye hazır hale gelecektir. Şimdiden herkese şifa olsun diyorum...
İşte en sevdiğim dolma!..Herkesin sevdiğini düşünmek istiyorum,benim favorim!!! Zeytinyağlısına bayılırım.Fakat bu sefer eşim için etlisini denedim.Yaprakları Tokat,Niksar ekolojik ürünü bulup aldım.Bir önceki tarifim aşureyi pişirmeden önce o gün yemekle uğraşamayacağım için oturup bunları bir güzel sardım.Arkasından da ''Şifa Çorbası'' yaptım.Ertesi güne yemeklerim hazır olduğundan rahat rahat aşure yapımına konsantre oldum!..Aman sizde böyle meşakatli yiyeceklerle uğraşacağınız zaman kendinizi hazırlayınki rahat edebilesiniz!..Çorba tarifini bundan sonra yayınlamayı planlıyorum. Ben biraz detaycı olduğumdan saat tuttum yaprak sarma işlemi iki saate yakın sürdü.Sizin eliniz hızlıysa çok daha çabuk yaparsınız.İnsan bi'şeyleri denedikçe daha pratik bir şekilde,hızlı yapmayı öğreniyor.Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi denemekten ve başarısız olmaktan hiç korkmayın,siz bi' başlayın gerisi çok kolayca hallolacaktır!.. ☺ Malzemeler;
500gr. salamura yaprak,
300gr. kıyma,
1/2 su bardağı pirinç,
1/2 su bardağı bulgur,
3 adet orta boy domates,
2 adet orta boy rendelenmiş soğan,
4 diş sarmısak,
1'er çorba kaşığı domates ve biber salçası,
yarım demet maydanoz,
15 dal dereotu,
10 dal taze nane,
1/2 tatlı kaşığı kimyon, fesleğen, kuru nane,karabiber, tuz,
1 çay kaşığı toz şeker, istenirse pulbiber koyun (Biz acı yemediğimiz için eklemedik!)
zeytinyağı, sumak, yoğurt, limon ve bir çimdik toz tarçın (Bu lezzeti çok daha güzel yapacaktır.)
Yapılışı;
İlk önce kıymalı dolma harcımızı hazırlayalım.Bunun için soğanları rendeliyoruz.Ben domatesleri rendelemek yerine çok küçük küçük kıyıyorum.Yıkanmış pirinci ve bulguru ekleyip,ezilip,kıyılmış sarmısakları ve domates,biber salçalarını,kıymayı koyuyoruz.Bol suda iyice yıkanmış maydanoz,dereotunu ve naneyi kıyarak içine koyuyoruz.Tuzu ve baharatlarımızı attıktan sonra şekeri ve tarçınıda serpip bir güzel iyice yoğurup,malzemeyi bir süre dinlenmeye bırakıyoruz.Yukarıda yapım aşamalarını detaylı bir biçimde sırasıyla sizlere fotoğrafladım.Adım adım takip ettiğiniz takdirde rahatlıkla herkesin yapabileceğini düşünmekteyim.İlk önce yaprakların kalın olanlarını seçip ayıralım.Bunları tencerenin tabanına ve en son üste koymak için kullanacağız.Tencerenin altına yaprakları koymadan önce ben biraz zeytinyağı üstünede deniz tuzunu değirmende öğüterek serptim.Sonra yaprakları saplarını koparmadan döşedim.Sonra sarma işlemine geçtim.Fotoğraflara dikkatli bakarsanız nasıl yaptığımı göreceksiniz.Yaprağı serip üstüne harcı koyduktan sonra kıvırıp yanlardanda rulo yaparak sarıp tencereye diziyoruz.Çok fazla doldurmayın,şişip açılabilirler.Ne çok sıkın nede gevşek bırakın.Pirinç ve bulgur şişeceğinden ona göre ayar yapın.Limon dilimleri koymak sizin tercihinize kalmış.Ben hafif bir ekşilik olmasını seviyorum.Tüm sarma işlemi bittikten sonra kalan kalın yaprakları sarmaların üstüne döşeyin.Tabak kapatıp suyunu ve zeytinyağını dökün.Orta ateşte pişirin.Hızlı ateş olmasın,yapraklarınız açılabilir.Piştikten sonra üstüne ister sarmısaklı veya sade yoğurt ekleyip,sumak serperek servis yapabilirsiniz!..
Afiyetler olsun!!!..
Biz yanına bol soğanlı domates salatası yapıp yedik,şahane oldu.
Aşure, Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan tatlıdır. İslami inanca göre Muharrem ayının onuncu günü, Nuh'un Büyük Tufan'dan sonra karaya ayak bastığında elinde kalan son malzemelerle bu tatlıyı yapmıştır. Temel olarak su, buğday, nohut, toz şeker, kurufasulye, pirinç kullanılarak yapılır. Süsleme amacı ile ceviz, çam fıstığı, badem, nar, susam ve tarçın gibi kuruyemiş, meyve ve baharatlar kullanılır.Ben hayatımda ilk defa aşure denemesi yaptım!..Geçen hafta bunu araştırıp,çeşitli kaynakları okudum.Yukarıdaki bilgiler Vikipedi'den alıntıdır.Birçok aşure yapan siteleri inceledim.İlk kez deneyeceğim için oldukça heyecanlandım.Ya beceremezsem diye açıkçası biraz gözüm korkmadı değil.Ama bir anda bana cesaret geldi.Malzemeleri toparladım,notlarımı aldım.İnanın yapmaya başladınız mı gerisi kendiliğinden geliyor.Biz küçüklüğümüzde aşure kokan evler, büyüdükçe azaldı.Herkes işin kolayına kaçar oldu.Ben en çok tabiiki anacığımın o güzel kokulu misler gibi aşuresini hiç bir tatlıya değişmem,onun ellerinden bambaşka olur!..O zamanlar mutfakta başında bekler o nefis kokuyu içime çekerdim.İçine konacak malzemelerden de ufak ufak yemek çok hoşuma giderdi!..*(Benim küçükken yaptığım malzeme tırtıklama işini bu kez eşim bana yaptı,akşam hazırladığım bazı malzemelerimi bi' baktım ufak ufak tırtıklamış,azaltmış!..Canım benim O!... ohh afiyet olsun,canı sağolsun ☺)Piştikten sonra komşulara dağıtmakta ayrı güzel bi' olaydı.Şimdi derin bir ahhh ah çekmek gelmiyor değil.Şimdiki çocuklar böyle güzellikleri bilmiyorlar bu geleneksel lezzetden mahrumlar!..
Ben bu aşure yapımı için Ihlamurcum'un sitesinden epey faydalandım,kendilerinin Facebook sayfasında sorduğum sorularımla ilgili verdikleri güzel bilgileri beni çok memnun etti.İlgi ve alakaları,nazik tutumları çok hoş!..Bazen başka yerlerde sorduğunuz sorular hiç karşılığını görmezken bu güzel davranışlar beni sayfaya bağladı!..Çok güzel sağlıklı tarifleri var!..Sizlere de sitesini ve sayfasını şiddetle öneririm!..Diğer sayfalara da örnek olmasını dilerim.İyiki kendilerini keşfetmişim diyorum!.. ☺
Ben kendi aşuremi yaparken evde ne varsa onu kendi damak lezzetime göre kullanmayı tercih ettim.Herkes içine ne istiyor, ne seviyorsa onu kullanabilir!..Şimdi malzemeleri sayınca ne demek istediğimi anlayacaksınız!..Eşime bana bu konuda destek verdiği için birkez daha teşekkür ederim!..Malzeme tedariki konusunda bana yardım ettiği gibi aşuremizi dualar eşliğinde yapıp tencere başında ''Yasin Duasını'' okuduk!..Yani sözün özü tüm aşure ritüellerini tam olarak yerine getirmek istedik!..Dağıtımı kendileri yaptılar..Allah kabul etsin diyenlere birkez daha teşekkür ederim,sağolsunlar umarım onların iyi dilekleride gerçekleşir!..(Allah kabul etsin demeyi unutanlara da pek bi' sözüm YOK!..) Ne kadar meşakatli emek isteyen bir iş olduğunu umarım kendileride yaptıklarında anlarlar diyorum, daha ne diyeyim!..Benim yazdıklarımla, birlikte satır aralarını okuyabilenler, kalp gözüyle görenbilen kişiler beni anlamıştır diyorum!!!
Bu fotoğrafı sen aşure yapamazsın, ZOR diyenlere cevap olsun diye yayınlıyorum.Hatta inanmayıp dışardan aldığımı zannedenler vardı!..İşte görüldüğü üzere malzemeler tek tek yıkandı,ayıklandı ve doğranıp hazırlandılar.O kadar bereketli olduki iki tencerede piştiler.Çünkü evde o boyutlarda büyük tenceremiz yoktu, ama neyse biz sorunu hallettik!..
ve içine kattığını sevginiz,iyi dileklerle okunmuş duanız oldumu eminim herkesin aşuresi çok güzel olacaktır! ☺
YAPILIŞI;
Buğday geceden suyada basılabilir yada benim yaptığım gibi geceden suda haşlayıp,kabağını kapattınızmı sabaha kadar içinde şişecektir.Fasulye ve nohutu geceden sıcak su ile ıslatıp,bırakın!Sabah onları az suyla haşlayacaksınız.Ben sularını süzdürmeden direk kullandım.İçindeki değerli vitaminler kaçmasın diye!Bunları kontrollü bir biçimde yaparsanız çok daha iyi olacaktır.Sabah buğdayları kısık ateşde yavaş yavaş pişirinki iyice açılıp,helmelensin.Üstünde oluşan köpükleri alın.Nohutları haşlayıp kabuklarını soyun.Buğdaylar açılınca içine haşlamış olduğunuz fasulye ve nohutu ekleyebilirsiniz.Karanfilin kafasını ezip,elinizle ufalayarak ekleyin.İsterseniz temiz bir tülbentle içine salıp,daha sonra çıkartabilirsiniz.Ama ben öylece içine attım,tercih sizindir.Yerken iyice piştiğinden ağzınıza gelse bile sorun olmayacak.Çünkü benimkiler pişirince içinde kayboldular.Pirinci koyun.Daha sonra fındık, soyulmuş badem ve fıstığı ekleyin.Tabii bunların yarısını kullanıyorsunuz,kalanınıda üstüne süslemede kullanacaksınız.Kuru meyvalarınızı hazırlayıp,doğranması gerekenleri doğrayıp istenilen boyutta hazırlayarak içine katın.10-15 dakika sonra pişeceklerdir.Soyulmuş elmaları ve haşlanmış kestaneleri ekleyin,ister tarçın çubuğu koyun ister toz tarçın onlarıda katın.Rengini açmak için sütü yavaşa yavaş karıştırarak ekleyin,sakın birden boşaltmayın.Toz şekeri en sona doğru katıyoruz.Şeker miktarını kendi damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.Dövülmüş damla sakızı katın.Aspir,rende muskat,haşhaş ve portakal kabuğunu ekledikten sonra en son gülsuyunu içine ekliyoruz.Tüm bu işlemler yapılırken aşurenizin suyunu devamlı kontrol edin,ne çok sulu nede çok koyu olmamalı,kıvamı ayarlamak için içine sıcak su ekleyiniz.Acele edip soğuk su eklerseniz sonuç istediğiniz gibi olmayabilir.Bu yüzden ocağın başından ayrılmadan yapmanız gerekecek.Tabii bu kadar yorulduktan sonra güzel bir sonuç elde etmek tüm yorgunluğunuza değecektir.Emek vermeden hiç birşey güzel olmaz!..Piştiğini kontrol ederek anlayabilirsiniz,bazı insanlar hafif diri seviyorlar,bu sizin tercihlerinizle alakalı bir durum.Daha sonra kaselere paylaştırıp,üstünü istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz.Nane yaprağınıda kondurdunuzmu,tamamdır diyorum.Yemeyin bir süre izleyin.Artık kendinizle övünebilir,zor bir işi başarmış olmanın mutluğunu yaşayabilirsiniz!.. ☺
♥ Herkese afiyetler olsun...Allah kabul etsin diyorum!...Sevgiyle....♥
Bunlarda dağıttıklarımızın fotoğrafıdır!..Bu aşureler uzun yola gideceği için bu kapalı kaplara kondular!..Yolda çalkalanıp, dökülmemeleri gerektiğinden bu şekilde yola çıkmak zorundaydılar. Önemli olan kalbimizdeki iyi niyet değil mi? (Bunu neden özellikle belirttim şöyleki; efendim bu alüminyum kaplar hakkında konuşanlar ilk önce kendi yaptıklarına bi' baksınlar !! Sanki kendileri hiç kullanmadılar, şimdi çıkmış bunu konuşuyorlar !! Bunları cama veya porselene koyup göndersek onca emek vererek süslediğim süsü falan kalmayacaktı !.. İlk önce lütfen emeğe saygı diyorum !!) Umarım tadanlar beğenmiştir,herkesin yorumlarını sabırsızlıkla bekliyorum!!! ☺
Buda ev ve yakınlara giden aşureler !! Ellerimle bu güzelliği ağzımız şenlensin diye götürürken fotoğrafladım !! ☺
Merhaba siz hiç sandalda pırasa ve gül şeklinde pırasa böreği denedinizmi bilmiyorum! Ben normalde böyle şekilde ilk defa yaptım.Daha önce hayatımda iki defa pırasa böreğini yapmışlığım var.Ama bu denediklerimin en güzeli oldu.Yiyenler tadına doyamadı.Özellikle annem ve yeğenim çok beğendiler!..Eşimin beğendiğinden herhalde bahsetmeme gerek yok, o zaten büyük bir bölümünü afiyetle sildi,süpürdü!.. Canlarım benim,hepinize afiyetler olsun.İlerleyen zamanlarda içine değişik bir-iki malzeme ile deneyeceğim.Sürprizimi bekleyin,şimdi açıklayamam.Bakalım nasıl olacak? Bende merak ediyorum!.. :-) Bu sandal şeklini bir iki yerde daha gördüm.Fakat onlar klasik börek harcıyla=>(Peynir-Maydanoz) yapmışlardı.İnanın benimki çok nefisss oldu.Zaten ben başta olmak üzere tadanlar aman iyi diyelim diye değil,gerçekten iyiyse, gerçek fikirlerini söylesinler diye benim tarafımdan biraz baskıya maruz kaldılar.Kendimde beğenmediğim hiç bir lezzeti bloğuma koymayı hiç istemem,onay alırsa burada görüyorsunuz demektir!..
Geçen haftasonu bunu denedim.Pazar günü dışarıda olduğumuzda yanımızada paket yapıp,götürdük.Dışarda eğitimim vardı.Gittiğimiz yerde de karnınız acıkınca birşeyler yiyebilme imkanımız olmadığından; çok uzak çünkü.çok iyi geldi. Benim sık sık yemem gerekiyor,kanşekeri düşüklüğü yaşadığımdan! Dönüştede annemlere uğradık,onlarda tadına baktılar!..
Yapılış aşamalarının hepsini daha iyi anlatabilmem için fotoğrafladım.Özellikle sandal şeklini.Gül şeklini herkes biliyordur diye düşünüyorum,oda çok basit! İlk önce harcını hazırlayıp,soğumaya bırakıyoruz.
Şimdi malzemeler;4-5 adet pırasa, 1 adet büyük soğan,200gr. lor peyniri,2-3yemek kaşığı ev yapımı domates sosu (Anneniz yapmışsa şanslısınız yok eğer nereden bulalım diyorsanız az miktar salça ile de denersiniz ama aynı lezzet olur mu bilemem☺),tuz,kimyon,bir tutam maydanoz,1 kesme şeker,kuru nane,kekik,1 adet domates,6 adet sivri acısız biber(Biliyorsunuz biz acı yemiyoruz,siz isterseniz kullanın)susam, çörekotu,bir yumurta, yarım şişe soda,2 yemek kaşığı tereyağ,yarım çay bardağı sıvıyağ.Sandal şekli için 1,5 yaprak yufka,3 yaprak baklava yufkası kullandım.6 adet sandal oldu,diğerlerini gül şeklinde yaptım.Gül böreğinede 1 yemek kaşığı yoğurt lazım.
Yapılışı; Soğanı yarımay şeklinde doğrayıp,yağda çevire çevire karamelize ediyoruz.İnce ince kıydığımız pırasaları ekleyip onlarıda kavuruyoruz.Domates sosunuda ekleyip,tuzunu,şekerini koyarak kavurmaya devam ediyoruz.Baharatlarımızı içine katıp,kıyılmış maydanozları ekliyoruz.Yarım çay bardağı su koyup,çektirene kadar pişirip,altını kapatıyoruz.İçine hemen lor katıp,iyice harmanladık mı iç harcımız hazır duruma geliyor.Soğuması için kenara alıyoruz. Sıra geldi yufkaya süreceğimiz malzemeye.Sandal şekli için; yoğurt hariç olmak üzere tereyağı eritiyoruz,içine soda ve sıvıyağ koyup karıştırıyoruz.Sandal böreği şeklini tamamlayınca gül şekline geçtiğimizde içine yoğurdu karıştırıp onlarıda o şekilde sürüp,yapıyoruz.
Yufkayı tezgaha serip,bıçakla dörde bölüyoruz.Yukarıdaki üçgen şekli elde ediyoruz.
Baklava yufkasından bir yaprak alıp,ikiye bölerek kullanacağız.Normal yufkaya sıvı malzemeyi fırçayla sürüp,üzerine ikiye katladığımız baklava yufkasını koyuyoruz.Onuda hafifçe sıvı malzemeyi fırça yardımıyla sürdükten sonra resimde görüldüğü gibi rulo yaparak sarıyoruz.Ucu açık bırakacağız.
Ucu açık kalan kısmı içe doğru katlayıp,sandal formunu elde ediyoruz.
Ortasına pırasalı harcı yayarak koyuyoruz.Böylece sandal şekli oluşuyor!
Üstüne domates dilimleri ve biber konup sıvı malzeme fırçayla sürülür.Susam ve çörekotu serpilir.Yağlanmış tepsiye sandallar yerleştirilir.
Bildiğiniz gibi gül şeklide çok basit.Rulo yaptıklarımızı içeri doğru kıvırdıkmı gül şeklini alıyorlar!..Sıvı malzemenin içine daha önce yazdığım gibi yoğurdu koymayı ihmal etmeyiniz!
180 derecede kızarana kadar pişirin.Fırının performansına göre değişir.Bizimkiler 35-40 dakikada oldular!..Pişince üstüne biraz su serpip,sarın,dinlenip kendine gelsin!..Daha sonra servis yapabilirsiniz.
Yanına mis gibi çayınızda oldumu ohhh değmeyin keyfinize diyorum.Herkese afiyetler olsun!.. :-)