Geçenlerde yine arşivime göz atarken bu şirin şeyler bana göz kırpıverdi. Kendisini ilk kez 2014 yılında denemişim. Paylaştığımda çok tıklananlar arasında. Şu gün bugün blogta paylaşırım derken araya bi' sürü şey girdi, kaldı. Daha sonra bloğa tarifi koyarım derken erteleye erteleye yine kaldı ....... yine kaldı. Halen bulup yapabilirsiniz. Pazarlarda, marketlerde, manavlarda var. Biz çok severek tüketiyoruz. Adı bazılarına göre Girit yada Kıbrıs kabağı. Hatta çok eskiden süs kabağı diyenini de duymuştum. Ben ilk Kıbrıs kabağı diye duyduğum için tarifin adını o şekilde yazdım. 2-3 haftaya kadar artık biter. Sizde denemek isterseniz elinizi çabuk tutup deneyin derim. ☺ Şunun tatlılığına bakın bana o kadar şirin gözüküyorlarki ben sevilmeyecek bi' yemek olarak düşünmek dahi istemiyorum. Bugüne kadar verdiğim sebze yemeklerinin içinde geçen gün dikkatimi çekti oyulabilecek olanların mutlaka içini oyup çeşitli etlerle doldurmuşum. Evet bu tarz oyma işlerini pek bi' seviyorum. ☺ Bu tarifi ilk Sevinç'in Dünyası TUMBLR'da paylaşmışım. Adıda ; Kabak Sandal Sefası olarak geçiyor...
İsteyen tavuk yerine kırmızı etle de yapabilir. Hepsiyle bu kabaklar harika oluyor. Biz 8 adet kabak aldık yaptık. Yedik, bitti kısa süre sonra tekrar canımız istedi tekrar yaptık. Ben kabağı her türlü severim. Eşim sebzeye benim kadar düşkün değil, O daha çok etçi... Bende kabağı ona sevdirebilmek için bu tarz denemeleri sık sık yaparım. Sebzelerin faydalarını anlatırım. aaa bi' baktım zamanla o da sevmeye başladı. Sevdirme amacım sağlık açısından sebzelerin o zengin vitaminlerini vücuduna alması. Bu sevdirme bazen hemencecik olmuyor. Sevdiğinle pek aramadığı sebzeyi buluşturup lezzetli bi' yemek ortaya çıkarmak. Sizde evde sebze yemek istemeyenlere bu tarz yemekler yaparak zamanla alıştırıp yemelerini sağlayabilirsiniz. Yalnız hiçbir zaman zorlama yapmayın. Çünkü zorlama oldu mu seveceğine inadına yemeyenler olabiliyor... O zamanda antipatik bi' durum ortaya çıkıyor. Seveceği bi' salata, pilav v.s. ile sunabilirsiniz.
Bu yemeği ilk kez deneyecek olanlar için kabakları oymak dışında pek bi' zorluğu olduğunu düşünmüyorum. Hadi bu pratik lezzetle tanışıp, haşır neşir olmanın sırası geldi diyip sıvayın kolları, başlayın yapmaya.
Malzemeler:
- 8 adet Kıbrıs kabağı,
- 500 gr. kuşbaşı doğranmış tavuk eti,
- 1 adet soğan,
- 2 adet olgun domates,
- 16 adet kiraz domates,
- 3 adet kapya biber,
- 1'er yemek kaşığı domates ve biber salçası,
- 10 dal dereotu,
- 10 dal maydanoz,
- 8-10 dal taze kekik,
- * ( Bizde METRO'dan saksıda satılanlardan aldık. Tüm et yemeklerine saksıdan koparıp koparıp kullanıyoruz. )
- Yarım su bardağı kadar rende eski kaşar peyniri yada eriyebilen sevdiğiniz bi' başka peyniri kullanabilirsiniz.
- Tuz ve baharat( kimyon, karabiber, nane, kırmızı biber oranları sizin damak zevkinize göre)
YAPILIŞI :
İlk önce kabakların dışını ister kabak oyucunun tırtıklı kısmıyla ister çatalla dikey şekilde çizelim. İnce ince çizgiler oluşsun. Böyle yapınca benim çok hoşuma gidiyor. Kabağa estetik olarak ufak bi' müdahale yapıyoruz. Görsel açıdan bi' anda güzelleşiyor. Sonra onları su dolu bi' kaba alalım. İyice dışını elimizle yıkalım. Daha sonra suyun altından geçirip süzgeçe alalım. Ortadan ikiye bölüp içlerini kaşıkla oyalım. Ne çok ince ne de çok kalın olmasın. İsteyen içleri ayırıp mücver yapabilir.
Ben ilk denememde kabakları haşlamadan harcı doldurarak fırınladım. Kabaklar biraz dişe dokunur dedikleri şekilde çok ölmeden diri kaldılar. Siz ben diri sevmem iyi pişmiş olsun derseniz kısa süreliğine haşlayıp tepsiye alarak yapabilirsiniz. Bunun için kaynayan suya kabakları bırakıp 3-4 dakika haşlayın, çıkarın. Çok fazla tutmayın. Zaten fırına girecekler.
Ayrı bir tavada ilk önce 3 yemek kaşığı sıvıyağı kızdırıp içine tavukları atalım. Her tarafı renk değiştirene kadar soteleyelim. Ardından yemeklik doğranmış küp küp kuru soğanı ekleyelim. Pembeleşince yeşil biberlerinde tohumlarını ayıklayıp, ince ince doğrayalım, tavaya koyalım. Hepsini öldürdükten sonra kabukları soyulmuş küp domatesleri ilave edelim. 2-3 dakika sonra salçaları ekleyip, kavuralım. Ben domates ve salçalı tüm yemeklerimi yaparken mutlaka bi' çay kaşığının yarısıyla şeker ekliyorum ki asiti dengelesin. Böyle olunca yemek daha lezzetli oluyor. Büyüklerimizden gördüğümüz, öğrendiğimiz bazı püf noktalarını her zaman dikkate almakta fayda var. Onların deneyimleri çok kıymetli. Sizde her zaman bunlara dikkat ediniz. Tecrübe satın alınabilecek bi' şey değil... Zaman içinde deneye yanıla öğreniliyor. Bu nedenle bi' şeyi deneyimlemek çok faydalı. Denemeden hani bilmiş bilmiş yorum yapanlar varya boş boş konuşup, yazıyorlar... BOŞVERİN onları siz yılmadan yapmaya devam edin. Bir olmaz iki olmaz derken üçüncüde bi' bakmışsınız oluvermiş, başarmışsınız... Hevesinizi kaçırmalarına fırsat vermeyin.
aaa tarifi yazarken konu alıp başını bi' anda gidiveriyor. Neyse biz işimize dönelim. ☺ Sotelediğimiz malzemeye tuzunu, baharatlarını, kıyılmış dereotunu ve maydanozu ekleyip, döndürelim. 1 çay bardağı kadar sıcak su ekleyip hafif bir pişirme yapalım. Suyunu çekince ocaktan alalım. Tepsiye azıcık yağ sürelim. Kabaklarınız sandal şeklinde olacak. Hepsini tepsiye yerleştirip, dizelim. İçlerine tavuklu harcı eşit bi' şekilde kaşıkla doduralım. Orta kısımlarına rendelenmiş kaşar peyniri ve kiraz domatesi yerleştirip 190 derecelik fırında yaklaşık 15 dakika fırınlayalım. Kaşar eriyip domatesler hafif ölünce fırından alalım. Kabaklar zaten hemen pişiyor. Tavuklu harç önden pişmiş olduğundan fazla fırında tutmaya gerek yok. Servis için tabağa alın üzerine taze kekik koyun. Bol akdeniz yeşillikli salata ve yoğurt ile servis edin. İsteyen sumak ve kuru kekikte serpebilir. İşte böyle lezzetli bi' yemek. ☺
Şimdiden herkese afiyetler olsun...Diğer tariflerime ulaşmak için arama bölümünü veya *ARŞİVİMİ* kullanın !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder